Ajans 1903 Youtube kanalında yayın hayatına devam eden Akademi 1903 programının yorumcularından Emre Gökdağ, futbolda 3’lü sistemin doğuşu ve güncel futboldaki yerini okurlarımız için kaleme aldı.
‘’Three at the back’’ ya da diğer bir deyişle ‘’back three formation’’ 1920’li yıllara dek futbolun kurallarının değişimi esnasında ortaya çıkmış, tabiri caizse doğal olarak gelişen bir diziliş. Futbolun beşiği olan İngiltere’de fiziğe ve hıza dayalı oyunun zaman içerisinde İskoçların pasa dayalı oyunu ile yaşadığı rekabet ve devamında finansörlerin oyunu daha izlenebilir kılıp, daha çok gelir elde etmek adına ofsayt kuralı üzerinde yaptıkları değişiklik sonucu ortaya çıkan bir diziliş. (1925 yılında, bir oyuncunun ofsayt ile cezalandırılabilmesi için oyuncu ile rakip kale çizgisi arasındaki 3 rakip oyuncu şartı 2’ye indirilmiştir.) Oyun anlayışı farklılıkları, değişen kurallar doğal olarak konfor alanı dışına çıkmak istemeyen otoritelerin tepkisine sebebiyet verse de belki de futbolun ilk endüstriyelleşme adımı olan ofsayt kuralındaki bu değişimin önüne geçilememiş, bazı teknik sorumluların dikkatini çekmişti.
Akademi 1903 Twitter adresi için tıklayın
O dönem Arsenal teknik sorumlusu olan Herbert Chapman değişen kural sonrası Britanya da adeta değişmez bir tabu olan (oyun stratejisi ve oyuncu profilleri değişse de) 2-3-5 dizilişinden 3-2-5 sistemine geçmenin takımı için gol yememek adına doğru bir hamle olacağına karar verdi ve W-M dizilişini geliştirdi.
Aslında o dönem 2-3-5 dizilişi ile oynayan takımlar ‘’halfback’’lerinden birinin rakip forvetin etkinliğini azaltmak amaçlı geriye evrilmesi sonucu bu sistemi oyun içerisinde kullansalar da ofsayt kuralının değişiminin milat olarak alınması 3-2-5 in daha çok formulize edilmesinden ve net bir oyun anlayışı olarak değerlendirilmeye başlamasından dolayı gerçekleşmiş gibi görünüyor. 1953 yılında İngilizlerin futbolda oyunu hızları ve fizikleri ile domine edecekleri görüşü hakimken bu diziliş ile oyunu stratejik olarak çok yönlü ele alan Macaristan karşısında aldıkları 6-3’lük ağır yenilgi 3’lü dizilişi geri plana atmış, ağır eleştiriler almasına sebebiyet vermiştir. Tabi ki bu dizilişin sancıları doğru oyuncu profili kullanma ve sahada doğru dağıtılan roller gibi etmenlere ek olarak bir de izleyenlere ne kadar keyif verdiği tartışmaları eklendiğinde ağır hissedilse de günümüze taşınmasına engel olamamıştır.
Yakın tarihte bu dizilişi yeniden hareketlendiren isimlerin başında Maradona ya daha çok alan yaratmak ve onun özelliklerini daha iyi sahaya yansıtmasını sağlamak amaçlı 86 Dünya kupasındaki Arjantin takımının başındaki Carlos Bilardo geliyor. Yakın tarihte ise Euro 2020 de bu taktiğin bir çok ulusal takım tarafından ana taktik olarak ya da oyun esnasında 3 lü ye evrilerek cesurca kullanıldığını gördük. Yine CL de dikkat çeken Gasperini yönetimindeki Atalanta ve Tedesco yönetimindeki Leipzig bu oyunun en güncel varyasyonlarını sergiliyorlar diyebiliriz. Bunun yanında Conte, Tuchel ve zaman zaman sezon içerisinde fikir değişikliğine giderek bu oyunu deneyen Nagelsmann, Mourinho, Arteta hatta Guardiola gibi isimleri de anmak lazım. Özetle günümüzde geri 3lü oyunu olarak adlandırsak da sahanın geri kalanında çeşitli varyasyonları deneyerek en etkin oyunu eldeki kadro ve rotasyona göre devreye sokmaya çalışan ve bu oyunu günce hale getiren bir çok teknik adam mevcut. Tabi bu revaçta dizilişin de diğerleri gibi avantajları ve dezavantajları mevcut. Kabaca sıralamak gerekirse ;
Avantajları;
-Orta alanda çoğalma ve kapılan toplardan sonra rakip 3. Bölgesinde daha çok oyuncuyla yer alabilme.
-Oyunu geniş ele aldığınızda kanat ( kanat bek ) oyuncularınızın açık oyuncularınızla daha rahat etkileşime girmesi ve bunun sonucunda rakip savunmada gedikler oluşturabilme.
-Orta alanda görev verilebilecek 2 pivot özellikli orta saha ve gerideki 3lü ile geriyi beşleyerek alan ve adam savunması konusunda dağıtılan doğru rollerle etkili bir savunma seti oluşturma.
Dezavantajları;
-Rakibin kontra atakları esnasında kanat bekler arkasında oluşacak boşluklar. Bu kontralarda orta alandaki ikili önde yakalandığı taktirde geriye koşularda aşırı efor sarf etmek zorunda kalabilir.
-Keza kanat beklerin oyunu her iki taraflı ele alacak olması yine aşırı yüklenmeye sebebiyet verebilir.
– Eğer katı bir 3-4-3 varyasyonu ile oynuyorsanız oyuncularınızın arasına yerleştirilecek rakip oyuncuları (4-4-2) her bölgenizde sizi çalkalamaya daha yetkin olacaktır. diyebiliriz.
Adam fazlalığı sağlama konusunda avantaj sağlayan geride 3 lü oynama dizilişi bu doğru stratejiler ve doğru profillerle ele alındığı taktirde geride bırakılan boş alan dezavantajları görünmez hale gelebilir.
Çeşitli geride 3’lü oyun varyasyonları;
Bu dizilişi çeşitlemede ana faktör rakibin oyunu ele alışı ve rakibin zayıf noktalarını belirleyip elinizdeki oyuncu çeşitlerini en verimli şekilde kullanma eğilimidir. Hangi dizilişi kullanırsanız kullanın geçmişte ağırlıklı yetenekli oyuncu üzerinden ele alınan takım stratejileri yerini teknik adamlarının ortaya koyduğu taktiksel zekaya bırakmış aranan oyuncu profilleri ‘’çok yönlü’’ olmaya başlamıştır. Çok yönlü oyuncular size iyiden iyiye insanla oynanan satranç halini alan futbolda ciddi avantaj sağlamaktadır. Bu tarz oyuncular alan, adam ve zaman denkleminde kendinizi avantajlı konuma getirmek adına büyük katkı sağlamaktadır. Bunu bir de oyun içinde doğru hamleler ile sergileyip bölümlere ayırdığınız karşılaşmada etkin kullanırsanız başarılı bir hikayeye imza atmanız kaçınılmaz olur.
Dizilişlerin zaman içerisinde evrilmesi sonrasında günümüzde teknolojinin oyuna etkisi işi daha detaylı formulize etmeye ve bilgi birikimin hızlı şekilde yayılmasına sebep olmuştur. Antrenman teknikleri, oyuncu profilleri çeşitlenmiş ve ihtiyaç duyulan oyuncu profillerini geliştirmede, filtrelemede daha etkili olunmasına sebebiyet vermiştir. ‘’modern futbol’’ kavramı aslında bu gelişmelerle ilintilidir. Hangi diziliş ile oynarsanız oynayın gegenpress uygulama , bekleri yüksekte konuşlandırma, oyun kurma rolünün orta sahalardan kanatlara hatta defansa geçmesi, sahte 9 kullanma ya da sahte bek kullanımları gibi uygulamalar ile temellendirilmiştir. Değişimin ve bu uygulamaların yayılma hızı artık sadece majör turnuvalarda birkaç takımın uygulamaları sonrası uzunca süre taklit edilmesine bağlı kalmaktan çıkmış dünyanın dört bir yanında bu temeller üzerine inşa edilmiş takımların birbirleri ile etkileşimi dahi bütünü etkiler hale gelmiştir.
Görünen o ki dünya futbolunun etkileşim hızı artmış ve yeni trend haline gelen geride 3’lü oyunu zaman içerisinde yeni yaklaşımlarla tekrar bir evrim geçirecektir. Kişisel tahminim bu sınırın ötesine geçmesi öncesinden daha zor olsa da kaçınılmaz olacak. Bakalım daha çok oyuncuyla gol bulmak adına 2-3-5 e mi yoksa 4’lü sisteme dönüp ileride daha fazla alan bularak bu sonuca varmaya mı çalışacağız? Diziliş ve yaklaşımların futbol var oldukça geçmişin birikimiyle devamlı evrim geçireceği ise aşikar. Hep beraber nesiller boyu bu güzel oyunun evrimine tanıklık etmek ise ayrı keyif verecek. Okuduğunuz için teşekkürler.
Akademi 1903 / Emre Gökdağ