Diyagonal E-Dergi ekibinden Yusuf Öztürk, Korona sürecini keyifli hale getirmek isteyenler için Rush’ı inceledi. Diyagonal E-Derginin 1.sayısına buradan ulaşabilirsiniz. (ÜCRETSİZ)
Rush (2013)
‘‘Formula 1’e her sezon 25 kişi katılır ve her yıl, aramızdan 2 kişi hayatını kaybeder. Nasıl bir insan böyle bir işi yapabilir ki?’’
Türkçe’ye, ‘Zafere Hücum’ olarak çevrilen filmin yönetmenliğini A Beautiful Mind’dan hatırladığımız, Oscar ödüllü Ron Howard yapıyor. Gerçek olaylara dayanan film 1976 Formula 1 sezonunu ele alıyor. Filmde Niki Lauda ve James Hunt’ın arasındaki ezeli rekabeti izliyoruz. Filmin süresi iki saat ve bu süre boyunca Formula 1’e merakı olmayan kişileri bile ekrana kilitleyecek olan filmin kadrosunda; Thor’dan hatırladığımız Chris Hemsworth, Goodbye Lenin’den bildiğimiz Daniel Brühl ve güzellikleriyle büyüleyen Olivia Wild, Alexandra Lara yer alıyor. Filmin müziklerini ise: İnception, İnterstellar ve birçok kaliteli film için müzik bestelemiş olan Hans Zimmer yapıyor. Bu filmi izlememeniz için şu ana kadar herhangi bir neden bulamadım ki; hemen IMDb puanını da belirteyim: 8.1. Bu puanın yanında yeterli düzeyde reklam çalışması yapılmamış olacak ki varlığı yankı uyandırmadı, ama filmin güzelliğinden hiçbir şey eksilmemiş, akademi yine bildiğimiz gibi. Belirtmem gereken bir unsur daha var ki Howard oyuncu seçimlerini çok yerinde gerçekleştirmiş.
Üzerine film yapılan asıl karakterleri aratmayı bırakın daha ne kadar benzeyebilirdi diye kendime soruyorum. Bu arada unutmadan hemen söylemiş olayım filmin başında Game of Thrones’dan tanıdığımız Natalie Dormer’da yer alıyor. Kısa bir süre yer almasının üzüntüsünü yaşasak da, Olivia Wild’ı gördüğümüz için mutluyuz.
Filmin içeriğinden bahsedecek olursak Formula 3 ile rekabetleri başlayan Lauda ve Hunt, mücadelelerine Formula 1’de devam ediyorlar. Bir tarafta disiplinli Lauda diğer yanda, hayat mottosu anı yaşamak olan Hunt. Formula 1’den fazlası olan bu filmi izlemeye doyamayacağınıza eminim. Uzun bir süredir Top10’da yerini koruyan Rush şu sıralar Netflix’de.
Keyifli seyirler.
Yusuf Öztürk / Diyagonal E-Dergi