Süper Lig‘in 13. haftasının açılış maçında Galatasaray, zorlu Fatih Karagümrük deplasmanından 2-1’lik mağlubiyet ile ayrıldı.
Diyagonal.net yazarlarından Ahmet Furkan Ünal, karşılaşmayı değerlendirdi.
6 maçlık yenilmezlik serisiyle zorlu Fatih Karagümrük deplasmanına giden Aslan, alev alev yanan atmosferden yaralı çıkıyor. Son zamanlarda, alışagelmiş Galatasaray performansını izlememize engel olan Karagümrük, dişli rakibinin oyununu kırarak son saniyelerde Mevlüt’ün attığı gol ile 3 puanı aldı hanesine yazdırdı.
Şimdi gelelim saha içinde, saha dışında, tünelde kırmızı kartların havada uçuştuğu maça; Karagümrük tarafının Sarı Kırmızılı ekibi iyi analiz ettiğini ve özellikle son 3 haftada rakibinin ortaya koyduğu bol ataklı oyuna engel oldu, bununla birlikte de bulduğu pozisyonları değerlendirerek sonuca gitmeyi bildi.
Galatasaray’a gelecek olursak; genelde Soso’nun paslarıyla ortadan gelen sonuca giden yada ortadan gelip 3.bölgedeyken kenarlara atılan toplarla farklı hücum varyasyonları yaratan bir takım izliyoduk. Soso’nun etkinliğini bu maç deneyimli oyuncu Lucas Biglia’dan dolayı göremedik bu yüzden maçın genelinde kenarlardan orta açarak gol aradı Fatih Terim’in öğrencileri. Şimdi bu oyunu oynuyorsanız eğer ve içeride Lig tarihinin en çok gol atan futbolcusu olan 1.93’lük Diagne varsa ona isabetli orta atmak zorundasınız, toplam yapılan 40 ortanın sadece 6 tanesi isabetli, bu kabul edilebilir bir sayı değil. Hem senin Diagne’n var hem böyle gol bulmayı amaçlıyorsun hem de sadece 6 isabetli orta atabiliyorsun bu cidden üzerinde durulması gereken bir konu. Ve son zamanlarda uçan kaçan dediğimiz takımın maç boyunca sadece 1 tane isabetli şutu var bu da kabul edilebilir bir şey değil, sonuç olarak bu takımı durdurabildiği için Atılay Hoca’yı tebrik etmek lazım.
TAM BİR FACİA!
Uzun süredir hakem yazmıyoruz ya derken Mustafa Öğretmenoğlu hoop bi durun ya dedi, bu sezonun en kötü maç yönetimi olabilir, saha içinde kaybettiği hakimiyet MHK’da eğitim olarak verilmeli. Linnes pozisyonunda bariz bir şekilde hatalı karar veriyorsun ve o karar sonucu kenardaki teknik direktörü kışkırtıyorsun sonrada gelen tepkiye dayanamayıp hocayı atıyorsun. Öncelikle şunu anlamamız lazım, aynısı Sergen Hoca’ya da oldu. Hocalar, takımlarını savunduğu için neden ceza yiyor! Buradaki olay daha farklı ve agresif olabilir ama o Fatih Hocayı o konuma getiren yine sensin Mustafa Hoca! Bir de daha sonrası var tabii. Fatih Hocayı attı sonrasında ne oldu, saha içindeki hakimiyetini ve konsantrasyonunu tamamen kaybetti; Galatasaray lehine olmayan fauller çaldı, kornere aut dedi, sırf vermek için Karagümrüklü oyunculara sarı kart verirken Kırmızı Siyahlıların da aleyhine kararlar vermeye başladı, sonra bir baktık olmayan penaltıyı verdi, yine verdiği yanlış karar yüzünden tepki gösteren Enzo Roco’yu attı. Mustafa Öğretmenoğlu, bugün tam bir faciaydı!
diyagonal.net