Süper Lig’in 18.haftasında Galatasaray evinde ağırladığı Gençlerbirliği‘ni 6-0 mağlup ederek 3 puanı kaptı.
Diyagonal yazarı Ahmet Furkan Ünal, bol gollü geçen karşılaşmayı ve Fatih Terim faktörünü değerlendirdi.
TERİM: BEN BU OYUNU BOZARIM!
Fatih Terim 4 maçlık cezasının bitmesiyle takımına kavuştu. Antalyaspor karşısında evinde gol bulamayan, Konyaspor deplasmanında ise kalesinde 4 gol gören Aslan, tecrübeli hocanın dönüşüyle alev aldı. Atılan 6 gol ile kötü gidişata dur diyen Terim, adeta ‘’Ben bu oyunu bozarım.’’ dedi. 3 puanı hanesine yazdıran Sarı Kırmızılı ekip maç fazlasıyla 2.lik koltuğuna oturdu.
SARI MI KIRMIZI MI!
İster İmparator is back diye manşet atın, ister Terim effect diye, ya da dümdüz Terim döndü Gs gol oldu yağdı deyin ama buna tesadüf demeyin! Hoca 4 maç sonra takımın başına geçti, geçti de bulduğu takım bıraktığından daha eksikti. Ceza yediği Karagümrük maçındaki eksiklere Emre Kılınç, Soso, Omar, Ömer Bayram ve bu tarihte dönmesi beklenen Falcao da dahil olmuştu. Yani hocanın her zamanki gibi yapması gereken şey şapkadan tavşan çıkarmaktı. Peki Hoca ne yaptı? Şapkadan aslan çıkardı.
Martin ve Josemir kesik yedi, ligte en son ne zaman 11 çıktığını kendisinin bile hatırlamadığı Şener, bugün hocayı mahcup etmedi. Emre Taşdemir sol tarafı otoban yaptı, bi ara Liverpool maçı izliyoruz da, bu da Robertson mu diye düşündürdü. Elinde yazacak orijinal orta saha bile yoktu. Belki de ömründe orta sahanın içinde oynamamıştı Akbaba, bugün oynadı bir de asist yaptı.
Parantez içinde 34 yaşındaki Arda, bugün basmadık yer bırakmadı. Rize de yedek oturan Oğulcan 10 yıllık Galatasaray topçusu gibi oynadı. Bu hoca Belhanda’ya ceza sahası dışından şut atmaya ikna etti, daha ötesi yok.
Geçen maçla bu maç arasında ilk 11’de sadece 3 isim değişti. Peki isimler aynıydı, değişen neydi? Değişen ruhtu, değişen arzuydu değişen saha kenarındaki bir çift gözdü!
Levent Hocam ve Ümit Hocam, beni en iyi yine onlar anlar. Bu iş sadece teknik, taktik işi değil. Ha ararsan bolca var o başka konu. Buradaki mesele Fatih Terim’in Fatih Terim olması! Buradaki mesele herkesin onu baba gibi görmesi. Herkesin ona baba gibi güvenmesi. Buradaki mesele futbolcunun hata yaptığında korkup tırsması ama en sevinçli anında da 3 yaşındaki bir çocuk gibi koşup ona sarılması. Buradaki mesele Sneijder’in, Drogba’nın Hoca’yı unutmayıp doğum gününü kutlaması. Buradaki mesele Melo’nun Brezilya’dan gelip hocayı ziyaret etmesi. Buradaki mesele Riera’nın ve Selçuk’un hala Florya’da olması. Buradaki mesele hocanın her antrenman sonrası Omar’ı ziyaret etmesi. Buradaki mesele Onyekuru’nun Galatasaray’a gelmek için can atması. Buradaki mesele hocanın ne sarı ne kırmızı olması. Buradaki mesele Hoca’nın Galatasaray’ın ta kendisi olması.
Ahmet Furkan Ünal / Diyagonal