Cem Arber
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Futbol
  4. Güneş’in yanlışları

Güneş’in yanlışları

Trabzonspor - Beşiktaş
Trabzonspor - Beşiktaş
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Güneş’in yanlışları

            Beşiktaş, kendisi için son derece önemli Trabzon deplasmanından iki puan bırakarak 0-0’lık beraberlikle dönüyor. Karşılaşmaya dair altını çizmemiz gereken olguyu baştan belirtelim ve kitabı ortasından okumaya başlayalım; Siyah-beyazlı takımın 4-2-3-1 oynayabilmesi için 10 numaranın arkasına yerleştireceği tipte iki defansif orta saha oyuncusu yok. Dolayısıyla bu diziliş etrafındaki arayışlar, karşınıza biraz eli yüzü düzgün bir takım çıktığında bocalamanızla sonuçlanıyor. Şenol Güneş bu gece Trabzon’dan eli boş dönmüyorsa yatsın kalksın Mert Günok, Saiss, Colley üçlüsüne dua etsin. Bu isimler olmasa yenilgi kaçınılmazdı ki, yenilgide en büyük pay sahibi Şenol Güneş olacaktı. Sadece ilk 11 tercihi değil ikinci yarıda oyuna yaptığı müdahaleler de “Allah akıl fikir versin” dedirten nitelikteydi. Trabzonspor’un topun değerini bilen Bakasetas, Abdülkadir, Siopis, Markovic gibi oyuncularına karşın Beşiktaş; Gedson ve Salih ile direnmeye çalıştı. Elinden geldiğince takım savunmasına destek veren Maxim’i ikinci yarıda oyundan alıp, Salih’i de top rakipteyken savunmanın arasına sokan Şenol Güneş sayesinde Beşiktaş’ta iki ceza sahası arasındaki devasa boşluğu savunmak sadece Gedson’a kaldı. Bu dakikalarda siyah-beyazlıların hücum gücü Nkoudou, Redmond, Muleka ve Aboubakar’dan oluşuyordu ama topu kazanamadıktan sonra bu dörtlünün sahada olması bir şey ifade etmiyordu.

            Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz haftaki maç yazımıza “Beşiktaş’ın sıkıntılı serisi” başlığını uygun görmüştük. Eminim bu başlık, okurlarımızın bazıları tarafından garipsenmiştir. Neticede, beş haftadır kazanan bir takım vardı ve sonuçlar herkesin yüzünü güldürüyordu. Ne demiştik o yazıda? 4-2-3-1 sevdasından vazgeçilip, oyun kurma işinin kanatlardaki Ghezzal – Redmond ikilisine bırakılması ve orta alan göbeğindeki açığın nitelikle olmuyorsa nicelikle kapatılması gerektiğini. Trabzon deplasmanı tam da bu fikirlerimizin sağlamasının yaşandığı bir maç oldu. Maç sonu itibariyle ikili mücadele kazanma oranı %55’e %45 Trabzonspor lehine. Şenol Güneş, maç sonu açıklamasında “İkinci yarıda oyun dağınıklığı vardı. Kopmalar oldu. Pas yapabilseydik farklı şeyler olurdu.” şeklinde görüş belirtti. Kendisine nasihat verecek konumda değilim ama “Maçlar orta sahada kazanılır ya da kaybedilir.” tezi bugün futbolda geçerliliğini korumayı sürdürüyor. Tecrübeli teknik adam Nkoudou – Muleka tercihlerini fikri bazda desteklerken de kenarda hamle yapacak fazla oyuncusunun olmadığını belirtti. O halde biz de soralım; Kerem Atakan Kesgin, Berkay Vardar ya da 90’da giren Necip Uysal sahada olsa bu akşamkinden daha kötü bir performans mı izleyecektik? Bana kalırsa, Şenol Güneş’in temel yanlışı elindeki oyuncu grubu için sabit fikirle hareket etmesi. Bilhassa ciddi rakipler karşısında 4-2-3-1 formasyonunda ısrar etmesi, takımı geriye götüren birinci etken. Lig biter, transfer dönemi gelir, o zaman 4-2-3-1’e uygun gol ve asist özelliği olan bir “10 numara” alır, arkasını da ikili mücadele kazanma oranı yüksek, tabiri caizse ısıran orta sahayla tahkim ederseniz istediğiniz takıma epey yaklaşırsınız. Bugün böyle bir şansınız yokken mutfaktaki malzemeye göre yemek yapmak ve camiayı doyurmak gibi bir göreviniz var. Beşiktaş’ın önümüzdeki 4 maçının 3’ü deplasmanda. Vodafone Park’taki tek karşılaşma ise Galatasaray maçı. Böyle zorlu bir dönemeçte işlerin kötü gitmesi halinde bir anda hedeflerden uzaklaşmak söz konusu olabilir. Bu nedenle Şenol Güneş’in şapkasını önüne koyup etraflıca düşünmesi gereken zamanlardan geçiyoruz.

            Son dönemde Beşiktaş takımında form grafikleri yükselen oyunculardan geçtiğimiz haftalarda bahsetmiştik. Bugün o isimlerden yukarıda bahsettiğimiz üçü takımlarının mağlup olmasını önlediler. Bir de Hadziahmetovic vakası var ki, işbilmezlerin kıyasıya eleştirdiği Bosnalı futbolcunun, ne kadar önemli görev üstlendiği yokluğunda anlaşıldı. 4-3-3’te savunma ile orta alan ve hücum bölgesi arasında köprü olarak, hatta eleştiri aldığı yan paslarıyla topun Beşiktaş’ta kalmasını sağladığı ve takımı dinlendirdiği bu akşam açık şekilde görüldü. En azından ben öyle umuyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Sami Arslan 19 Nisan 2023, 07:03

    Besiktas’in yedek külübesi kalitesiz Senol Günes hoca fazla birsey yapamaz. Sen Besiktas yönetimi olarak Senol Günes hocaya istedigi transferleri mutlaka yapmasi lazim yeni sezon icin

    Cevapla