“Aklı olan kongre kararı alır, birazcık utanması olan da aday olmaz.”
Beşiktaş’ın erteleme maçında Adana Demirspor karşısındaki performansını analiz etmek üzere kaleme aldığımız yazımıza, en sonda söyleyeceğimizi en başta yazarak başladık. Sayın Çebi, köylü kurnazı tavırlarınıza transfer dönemlerinden aşinayız. Şimdi vakit, gerçekten kurnaz olma vakti. “Beni neden protesto ediyorlar anlamıyorum” safdilliği ile durumu ne kadar idare edebilirsiniz bilemiyorum. 11 eksikli Adana Demirspor’dan 4 gol yiyen Beşiktaş’ın derbilerde rakiplerin insafına kalma ihtimali çok yüksek görünüyor. Öyle bir durumda siyah-beyazlı kulübün tarihinde olmayan tatsızlıkta bir uğurlama ile tabiri caizse katran ve kuş tüyüne bulanarak Türk futbol tarihine geçebilirsiniz. İyisi mi vakit geçirmeden seçimli olağanüstü kongre kararı alın, hem camiayı rahatlatın hem de kendinizi olası kötü senaryodan kurtarın. Başkanı olduğunuz ve mikrofonlar size döndüğünde öve öve bitiremediğiniz takım; 10 gün önce Trabzon deplasmanında 3, bu gece Adana’da 4 gol yiyerek kaybetti. Lige yeni çıkan Pendikspor ile berabere kaldı. Bu gece rakip 5’i 6’yı atamadıysa o da sizin şansınız.
Bulduğunuz her mikrofona ne kadar güçlü bir takım kurduğunuzu anlatıyorsunuz ancak şu mikrofonları bir de Şenol Güneş’e uzatsak, samimi yorumları ne olur açıkçası merak ediyorum. Beşiktaş başkanlığının size birkaç gömlek büyük geldiğini sizin dışınızda herkes anladı ama sanırım Karadeniz inadınız gerçekleri görmenizi engelliyor. Sergen Yalçın’ın 13 kişiyle kazandığı şampiyonluğun kredisi biteli de çok oluyor. Bu gece Adana’da o müthiş transferlerinizden Amartey, Onana, Rashica ve Zaynutdinov maça yedek kulübesinde başladılar. Rebic neredeyse geldiğinden beri ortalarda yok. Şimdi bu oyuncuların maaşlarıyla birlikte maliyetlerini alt alta toplayın ve “Beşiktaş’ın kuruşunu ziyan ettirmem” şovunuzun ne kadar trajikomik olduğunu yönetimdeki arkadaşlarınızla birlikte bir düşünün. Ha, bu arada sakın ola “Hoca oynatamıyorsa, ben ne yapabilirim?” bahanesine sığınmayın çünkü Beşiktaş camiası Şenol Güneş ile Ahmet Nur Çebi arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa, aleyhinize çıkacak sonuçların eziciliği karşısında üzülürsünüz.
Fenerbahçe erteleme maçını kazandığı takdirde, Beşiktaş 6 haftada liderden 8 puan fark yemiş olacak. Bu gidişatın nereye varacağı bugünden belli. Geçtiğimiz maçlarla ilgili yazdığımız bir yazıda, “Beşiktaş’ın şampiyon olabilmesi için rakiplerinin çok büyük hatalar yapması, siyah-beyazlıların da istim üstünde uzun haftalar maç kazanması gerekiyor.” demiştik. Baktığınızda, büyük hatalar yapan takımın Beşiktaş, istim üstünde gidenlerin ise Galatasaray ve Fenerbahçe olduklarını görüyorsunuzdur umarım. Uluslarlarası ilişkilerde “persona non grata” durumu vardır. Ülkede istenmeyen diplomatlar için kullanılır. Siz kendi kendinizi Beşiktaş’ta “persona non grata” durumuna soktunuz. Hiçbir şey olmamış gibi işi pişkinliğe vurmanız camianın öfkesini körüklüyor. Dünyanın herhangi bir ülkesinde bir futbol takımının başkanı kulüp taraftarlarından bu kadar düşük destekle o koltukta oturamaz. Sponsorluk işini elinize yüzünüze bulaştırdınız, Rahmi Koç sayesinde karizmayı çizilmekten kurtardınız. Token hamlesinde geç kaldınız, bin bir bahane sıraladınız. İşin aslı, sportif başarının lokomotif olmadığı ekonomik hamleler kısa ömürlü ve geçicidir. İşbaşı yaptığınız günden bu yana transfer, takım kurulumu ve oyuncu seçimi konularında çuvallıyor, bunu da “ince eleyip sık dokuyorum” kılıfıyla kamufle ediyorsunuz. Mesela Rashica transferinin performansa dayalı olmayıp rakibe gol atmak amacıyla yapıldığı, Onana konusunda yönetimdeki herkesin bombayı birbirinin kucağına bıraktığı bilinen gerçekler.
Beşiktaş büyük takımdır, bugün tökezler yarın doğrulur, öbür gün koşmaya başlar. Beşiktaş koşmaya başladığında kulübün başkanlık makamında Ahmet Nur Çebi olmayacağı açıktır. Çünkü bugüne kadar yapamadıklarınız, yarın yapamayacaklarınızın teminatıdır.