Spor Toto Süper Lig’in 35. haftasında Galatasaray, deplasmanda Göztepe‘yi mağlup ederek ikinci sıraya yükseldi.
Diyagonal.net yazarı Ahmet Furkan Ünal, mücadeleyi değerlendirdi.
Üst üste puan kayıplarıyla şampiyonluk yarışından uzaklaşan Galatasaray İzmir’de hayat buldu. Son 6 maçından sadece 1 galibiyet çıkarabilen Sarı Kırmızılı takım, 3 maç ardından attığı 3 gol ile 3 puana kavuştu. Mostafa ve Falcao gibi ön bölgede ki ciddi eksiklere rağmen Kerem Aktürkoğlu yaptığı hattrick ile maça damgasını vuran isim oldu. Bu sezon sadece 2 kez ilk11 fırsatı bulan 22 yaşındaki genç oyuncu toplamda 6 gol kaydetti.
Galatasaray 441 gün sonra galip geldi
Bu sezon geriye düştüğü maçların hiçbirini kazanamayan Sarı Kırmızılılar, en son 2 Şubat 2020’de oynanan Fenerbahçe derbisini geriden gelerek kazanmıştı. Terim’in öğrencileri, tam 441 gün sonra ilk kez geriye düştüğü bir maçtan galip ayrıldı. Sezon başında 3.lig takımı Erzincanspor’dan kadroya katılan Kerem Aktürkoğlu attığı 3 gol ile bu galibiyetin kilit ismi oldu. Maça iyi başlamasına rağmen geriye düşen Cimbom, uzun zamandır gösteremediği reaksiyonu Göztepe karşısında göstererek geri dönmesini bildi. What a come back! Taylan geriyi kontrol edip orayı süpürürken, onun önündeki pas oranı ve oyun kurma becerisi yüksek iki isim olan Emre Kılınç ve Gedson ise oyunu iyi kontrol etti ve pas bağlantılarını iyi kurdu. Hücumun sağ tarafındaki Feghouli ise özellikle orta bölgeye yaklaştığında ve pas bağlantılarına girdiği sürelerde ekstra etkiliydi. Soso sadece kanat gibi değil yeri geldiğinde ikinci forvet gibi rakip savunmaya preste yaptı, orta bölgeye yaklaşıp topta dağıttı, gerilere kadar gelip stoperlerden top alıp takımı hücuma da çıkartı. Ramazan Ayı’nın gelişinden midir bilinmez ama Soso’nun bu performansı takım için her zaman çok değerli, şüphesiz formda olduğu zamanlarda takımının en önemli oyuncusu haline geliyor. Gelelim Mostafa ve Falcao’nun yokluğunda ilk kez 11 başlamış Halil Dervişoğlu’na; Milli oyuncunun ileride yarattığı efekt bugün tam Galatasaray’ın oynadığı oyuna uygundu. Hatta Mostafa ve Falcao’dan bu oyunu oynarken bu kadar etki alamayabilirsiniz. Galatasaray’ın bugün ön bölgede oyuncu bazında boyu oldukça kısaydı ve topla ilişkisi iyi, dribbling ve pas kabiliyeti yüksek isimler vardı. Halil bir pivot santrofor olmadığından dolayı sık sık geriye gelerek pas bağlantılarının içine giren ve attığı toplarla hücumu ileriye taşıyan isim oldu. Sarı Kırmızılı takım sezon başında Diagne il oynarken bunun sıkıntısını çok yaşıyordu. Özellikleri gereği ileride top bekleyen, geriye gelip fazla top almayan ve pas bağlantılarına çok girmeyenbir Diagne vardı. Halil ise onun tam tersine, top ile ilişkisi yüksek, ayağına hakim, yun kurucu ve kanat pozisyonundaki arkadaşlarıyla daha çok pas alışverişine girebilen bir oyuncu, Galatasaray bunun etkilerini bugün gördü. İlk yarının son kısımlarında Soso’nun pasında savunma arkasına sarktığı pozisyonu da gole çevirebilse ilk yarı biterken belki de maçı kopartmış ve bugün Kerem ile birlikte en çok konuşulan isim olabilirdi. Yine de nitekim ilk golde dönüşü ve Kerem’e attığı ince asistinin yanında aldığı penaltı da oyunun cabasıydı. Oyunun son bölümlerinde savunmada verilen zafiyetler ise bu takımın son haftalarda en çok çözmesi gereken problemleri sanırım yine de oynadığı iyi oyundan dolayı Marcao özelinde savunma hattını da tebrik etmek gerekir. Attığı olağanüstü gol ile Ibrahimovic’i hatırlatan Diabate’yi de tebrik etmek gerekir.
Son olarak Galatasaray’ın şampiyonluk şansı hakkında konuşmak gerekirse, Galatasaray son 3 haftada oynadığı oyunla ilk 3te bitirirse öpsün başına koysun fakat bu oyununu oynamaya devam edip üstüne savunmadaki zafiyeti de düşürebilirse hala daha şampiyonluğun büyük adaylarındandır, içeri de oynanacak Beşiktaş maçını unutmamak gerekir.
diyagonal.net