Spor Toto Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray, Mustafa Muhammed’in golüyle deplasmanda Antalyaspor’u 1-0 mağlup etti.
Diyagonal.net yazarı Ahmet Furkan Ünal, mücadeleyi değerlendirdi.
Süper Lig’de son 21 gün ve son 6 maça girerken Şampiyonluğun takipçilerinden olan Galatasaray, Antalya’dan çok çok önemli bir 3 puan ile dönüyor. Şampiyonluk yarışındaki en önemli rakibi olan Beşiktaş ciddi eksikleri olmasına rağmen kazandı. Buna karşın çıkışa geçmek isteyen Ersun Yanal’ın öğrencilerine karşın çok etkili oynayan Terim’in öğrencileri Boffin’i bir türlü geçemedi. Kalesine gelen 8 şuttan 7sini kurtararak kariyer gecelerinden birini geçiren Belçikalı filebekçiye, Mısırlı Mohamed Mostafa dur dedi! Oyuna girdikten sonra rakip kalede etkili olmaya başlayan 23 yaşındaki futbolcu, ilk şutu direkten döndükten golünü bularak maçın gidişatını değiştirdi. Covid-19 testinin negatife dönmesiyle birlikte takıma bugün katılan Mostafa, oyuna girdikten sonra takımını adeta ipten alarak şampiyonluk yarşında tutmayı başardı.
BİLİNDİK TERİM OYUNU! (TERİMBALL)
Sarı Kırmızılı takım defalarca fırsat tepse de özellikle oynadığı son iki deplasman maçında oldukça iyi performans gösterdi. Göztepe deplasmanında ve bugün oynanan Antalyaspor deplasmanında oynanan oyun hem takımın hem de taraftarların şampiyonluk yolunda ümitlerinin ve umutlarının korunmasını sağladı. Terim’in öğrencileri bu iki deplasman maçında, rakip ceza sahasında topla 53 kez buluşurken, attığı 28 şutun 14’ü rakip kaleyi buldu ve 2 topu da direkten döndü. Bu maçlarda oyunun tamamına hükmeden Sarı Kırmızılı oyuncular Göztepe maçında yaklaşık 500 isabetli pas yaparken, Antalyaspor maçında ise yaklaşık 600 isabetli pas yaptı. Sarı Kırmızılı ekip buna karşın evinde oynadığı son iki maçta ( Karagümrük, Trabzonspor) ortalama 350 pas yaparken iki karşılaşmadan da 1-1lik skorlarla ayrılmıştı. Fatih Terim Galatasaray’dayken de Milli takımdayken de hep topa hakim olmayı ve maçı yönlendiren taraf olmayı ister. Bu yüzdendir ki şu an adına Gegenpressing denen topu kaybettikten sonra uygulanan şok baskıyı Fatih Terim 2000’li yıllarda yapmaya başlamıştır. Eğer top maçın genelinde hocanın takımındaysa ve ileride ya da kanatlarda oyunu açabilecek isimler var ise o maçın kazanılma oranı yüzde 75 ve üstündedir. Yine bu yüzdendir ki Galatasaray’ın önde pres yapan takımlara karşı kolay pas yapamayan ve hücum aksiyonlarına fazla giremeyen bir takıma dönüşmesi. Özellikle bu sezon Galatasaray’ın en yumuşak karnı önde yapılan baskı çünkü Marcao, Luyindama ya da Donk topu ayaklarından kolay şekilde çıkarmaya alışıklar. Bu tandemler önde baskı görmeye alışık olmadıklarından dolayı bu tür maçlarda daha fazla pozisyon verebiliyorlar. Bkz Çaykur Rizespor ve Sivasspor. Galatasaray’ın performansının dalgalanmasının sebeplerinden biri de karşılaştığı ön bölge baskısına ve topu rahat yönetip yönetememesinden geçiyor. Sonuç olarak Sarı Kırmızılıların bugün çok fazla pozisyona girmesinin nedenlerinin en başı da maçın tamamına hükmetmeleri ve bu kadar kolay pas yapabilmeleri. Topu geriden çıkarırken hiçbir beyaz formalı oyuncu Etebo’yu, Gedson’u ya da Marcao’yu yeterince zorlamadı. İleride de patlama gücü ve delici özelliği yüksek bir Kerem ile kaleye yüzü ya da sırtı dönük olmasının hiçbir dezantajını yaşamayarak sürekli oyunun içinde olan bir Halil bugün Galatasaray’ı pozisyondan pozisyona soktu. Ha pozisyon kaçırılır, atılır o çok önemli değil derdim normalde ama artık çok önemli. Beşiktaş kazanmışken bugün Galatasaray kaybetseydi hiç kimse ‘’Ya bugün yenildik ama Fatih Terim çok iyi oyun oynattı’’ demeyecekti Bu takım o evreyi geçti artık eğer şampiyonluk isteniyorsa her maçı almak zorundalar.
diyagonal.net