Türk voleybolunun gelecekteki önemli temsilcilerinden olan, şu anda Aydın BBSK forması giyen Aslıhan Kılıç, Diyagonal E-Dergi’ye konuk oldu.
Elif Naz Özdemir: Kariyerinizde Halkbank, PTT formaları giydiniz. 2 sezondur da Aydın Büyükşehir Belediye’de süre alıyorsunuz. Öncelikle Sultanlar Ligi’nin de sonuna gelmişken, sezon içindeki en unutamadığınız an nedir?
HEYECANI VE ADRENALİNİ ÇOK YÜKSEK BİR MAÇTI
Aslıhan Kılıç: Her takımda, her sezon “Evet, bunu unutamayacağım!” dediğim anılarım oluyor. Ancak diğer senelere göre daha taze olduğu için Aydın’da oynadığımız Scandicci, Challenge Cup Yarı Finali karşılaşması diyebilirim. Gerçekten heyecanı ve adrenalini çok yüksek bir maçtı ve 5 set boyunca oynadığımız her sayıdan çok keyif almıştım.
Elif Naz Özdemir: Bu sezon takımınızda birçok tecrübeli ve genç isimle birlikte galibiyetlere imza attınız. Bu isimlerle birlikte sahada mücadele etmek size neler kattı?
Aslıhan Kılıç: Çok tatlı, hem abla ama yeri geldiğinde hem yaşıtımız olabilecek çok tecrübeli isimlerle beraberdim. “Ablalığın” çok farklı bir şey olduğunu öğrendim ve kesinlikle ileride onlar seviyesinde başarılı ve yaptığı işten keyif alan ve eğlenen elit bir sporcu olmak istediğimi biliyorum.
Elif Naz Özdemir: Geçtiğimiz günlerde Aydın Büyükşehir Belediye ile birlikte önümüzdeki sezon da sahalarda mücadeleye devam edeceğinizi açıkladınız. Önümüzdeki sezona yönelik hem takım özelinde hem de kişisel olarak hedefleriniz neler?
Aslıhan Kılıç: Sezon boyunca her zaman olduğu gibi, ilk önceliğimiz mücadeleci bir takım olup sahada iyi voleybol sergileyebilmek. Daha sonrasında play-off’lara kalmak ve Avrupa kupalarında yer alabilmek için ligi bitirebildiğimiz en üst sırada bitirmek olacak.
Elif Naz Özdemir: Aydın’ın Sultanları olarak bu sezon CEV Challenge Cup’ta ülkemizi gururla temsil ettiniz. Baştan sona iki takımın da (Savino Del Bene Scandicci ve Aydın Büyükşehir Belediye) büyük bir mücadele ortaya koyduğu bir maç olmasına rağmen maalesef turnuvaya veda ettiniz. Aydın Büyükşehir Belediye’nin CEV Challenge Cup mücadelesini nasıl değerlendirirsiniz?
ÇOK İSTİYORDUK AMA OLMADI
Aslıhan Kılıç: Bence her maç üstüne koyarak iyi bir performans sergiledik. Yarı finalde Scandicci gibi çok tecrübeli ve kaliteli bir takıma karşı özellikle evimizde oynadığımız maçta ve sonrasında İtalya’da da finale ne kadar çıkmak istediğimizi oyunumuzla ve mücadelemizle herkese hissettirdiğimizi düşünüyorum. Finalde olmayı ve sonrasında kupayı kaldırmayı çok istiyorduk ama olmadı.
Elif Naz Özdemir: Türk voleybolunda geçmişle karşılaştırdığımızda gün geçtikçe daha fazla genç ve başarılı pasörler yetişiyor diyebiliriz. Gelecekte sizin yolunuzdan ilerlemek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Aslıhan Kılıç: Pasörlük bence diğer pozisyonlara göre biraz daha sabır gerektiren bir pozisyon. Her geçen gün yeni bir şey öğrenip, sürekli farklı ve yeni bir durumla karşı karşıya kalıyorsun. Ve tüm bu durumlara doğru çözümü üretip uygulayabilmek bence yetenek ve çok çalışmanın yanında tecrübe de istiyor. O yüzden sabırlı olup çok çalışmaya devam etsinler ve voleybol sürekli gelişen bir spor olduğu için takip edip denesinler. çünkü pasör olarak belki de ilk başta bizim yeniliklere ayak uydurmamız gerekiyor.
Elif Naz Özdemir: Forma numarası olarak 11 sayısını seçmenizin özel bir nedeni var mıdır? Bunu bizlerle paylaşabilir misiniz?
Aslıhan Kılıç: 11 benim uğurlu sayım ve kendime yakıştırdığım bir sayı. O yüzden mümkün olan her yerde 11 numarayı giymeye çalışıyorum.
Elif Naz Özdemir: Başantrenörünüz Alper Hamurcu ile çalışmanın size saha içinde, saha dışında ne gibi yansımaları oluyor? Kendisini 3 kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
OYUN KURMA VE ANALİZ BECERİMİ GELİŞTİRMEMDE BÜYÜK KATKILARI OLDU
Aslıhan Kılıç: Sadece 3 kelime ile tanımlamak çok zor. Ama dürüst, çalışkan ve çok iyi bir eğitimci diyebilirim. Alper abiyle her geçen gün voleybola dair büyüdüğümü hissediyorum. Voleybolda en çok oyun kurma ve analiz becerimi geliştirmemde çok büyük katkıları oldu. Mesela artık bir maç izlerken eskiden olduğu gibi sadece izlemiyorum. Sahanın içinde neler oluyor? Kendime katabileceğim bir şey var mı? gibi sorularla, sorgulayarak izliyorum. Her antrenman bireysel becerilerimi geliştirmek adına müdahalelerde bulunuyor bu durum da hem taktiksel hem de tekniksel olarak gelişmemde büyük rol oynuyor.
Elif Naz Özdemir: Türk voleybolunda belki de ilerleyen sezonlarda bayrağı teslim alacak ve sizden sonraki gençlere yol gösterecek isimlerdensiniz. Ülkemizde de sporcuların birçoğu saha içinde olduğu kadar saha dışında da kendilerini geliştirmeye devam ediyor. Sizin kişisel gelişiminize yönelik yaptığınız çalışmalar var mı?
Aslıhan Kılıç: Bence sosyal ve akademik hayatımıza da voleybola önem verdiğimiz kadar önem vermeliyiz. Bu şekilde artı olarak saha içine de olumlu yansımaları olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ben araştırmayı, yeni şeyler öğrenmeyi de çok sevdiğim için bazı sertifika programlarına katılıp online eğitimler almaya çalışıyorum. Bol bol kitap okuyorum ve arkadaşlarımla onların akademik eğitimleri üzerine de sohbet etmeyi çok seviyorum. Aynı zamanda bir psikolog ile düzenli bir şekilde çalışıyorum ve bu da kişisel gelişimim için çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Elif Naz Özdemir: Çoğu genç sporcu antrenmanlardan ve yoğun maç programlarından dolayı eğitime yeteri kadar zaman ayıramıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, hem eğitim hayatını hem de profesyonel sporculuğu dengeli bir şekilde devam ettirebilmek için ne gibi adımlar atılabilir sizce?
Aslıhan Kılıç: Evet ne yazık ki yoğun maç ve antrenman programlarımızdan dolayı eğitim konusunu biraz daha ikinci plana atıyoruz gibi oluyor. Ancak çok kolay olmadığını bilsem de biraz daha verimli bir çalışma programı oluşturulursa eğitimin de aksamayacağını kendim uygulayarak mümkün olduğunu gördüm. Bir şeylerden muhakkak fedakarlık yapmamız gerekiyor ama bence değer.
Elif Naz Özdemir: Saha içinde pasörler top dağıtımını oyun içinde eşit ve dikkatli bir şekilde yaparak kritik anlarda öne çıkıyor diyebiliriz. Aslında anlık kararlar vermeyi gerektiren, reaksiyon odaklı bir görevi de üstleniyorsunuz. Saha içinde anlık karar vermekle ve stresinizi doğru anlamda yönetmekle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Aslıhan Kılıç: Öncesinde o tip bir durumda ne yapacağıma dair iyi hazırlanmış ve antrenman yapmışsam o stres seviyesi biraz daha düşük oluyor. Ama dışarıdan yardım almak, mental olarak güçlü olmak çok önemli. Bunlar için psikoloğumla yaptığım çalışmalar ya da daha öncesinde öğrendiğim bazı mindfulness egzersizleri sayesinde mental olarak daha güçlü ve sağlam olmamı sağlıyor. Tabii ki antrenmanlarda fiziksel aktivite yanında zihinsel çalışmaların da antre edildiği bir yer. Ne kadar iyi çalışırsam maçlarda da o kadar stresle başa çıkabiliyorum.
Elif Naz Özdemir: Bir sporcu olarak hem voleybolun hem de diğer sporların doğa etkisindeki sürdürülebilirliği sizce ne düzeyde? İlerleyen senelerde sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak için ne tür önlemler (sürdürülebilir spor malzemeleri kullanmak vs) alınabilir sizce?
Aslıhan Kılıç: Antrenmanlar, maçlar derken 500 ml’lik tek kullanımlık pet şişe kullanımı çok daha fazla. Çünkü bir sporcu bir antrenmanda en az 2-3 şişe su tüketiyor. O yüzden sürdürülebilir spor malzemeleri kullanmanın yanında belki herkesin bireysel su mataraları kullanması gibi çözüm üretilerek doğadaki plastik kullanımını azaltabiliriz.
Elif Naz Özdemir: Kendinizi 5 sene sonra nerede görmek istiyorsunuz, geleceğe dair hayalleriniz neler?
Aslıhan Kılıç: Gelecekte özellikle kız çocuklarının rol model olarak görebileceği bir sporcu olmak istiyorum. Uzun seneler milli formayı terletmek ve olimpik bir sporcu olmak en büyük hayalim. Kulüpler bazından şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamayı da çok istiyorum.