Süper Lig‘in 23. haftasında Galatasaray, evinde Başakşehir’i Onyekuru, Donk ve Mostafa Mohammed’in golleriyle 3-0 mağlup etti.
Diyagonal.net yazarı Burak Arslan, maçın ardından karşılaşmayı değerlendirdi.
Geçtiğimiz 3 hafta içerisinde bu iki kulübün adı sık sık yan yana geldi. Bilindiği üzere herhangi bir eşleşme ya da maç fikstüründen dolayı değil Başakşehir’in orta sahasının göz bebeği -hatta eski göz bebeği desek yanlış olmaz- İrfan Can Kahveci içindi. Bu transfer süreci malum, Galatasaray yönetimi, teknik heyeti ve taraftarı için beklenen sonla bitmedi. Fatih Terim gibi karakterlerin verecek mutlak cevaplarının olduğunu görmüşsünüzdür. Bugün de aynı şekilde sahada verilmesi gereken en iyi cevap verildi. 3-0’lık net bir galibiyet önümüzde ki cumartesi gününe de bir işaret oldu.
Galatasaray’ın şu an en kıymetli ismi Marcao yine yaptı yapacağını. Rakibiyle çıktığı hava topunda kontrolü elden kaybedince penaltıya sebebiyet verdi. Topun başına geçen Giuliano, Fernando Muslera’yı geçemedi. Bu andan sonra topu ayağına alan Sarı-Kırmızılı ekip tabir-i caizse bir daha topu rakibine vermedi. İlk yarıda %75’e %25 topla oynama üstünlüğü kuran Galatasaray, aradığı golü 45. Dakikada yeni ama bir o kadar da eski transferi Henry Onyekuru ile buldu. Topu ayağında tutan sahanın her noktasında gezdiren Galatasaray, ikinci bölge ile üçüncü bölge arasında ki bağlantıyı kuramadı. Bağlantı kurulamadıkça pozisyon üretemedi, pozisyon üretemedikçe iş Fatih Hoca’nın jokeri Donk’a kaldı. Savunmadan yaptığı uzun toplarla takım arkadaşlarını sık sık savunma arkasında pozisyona sokan Donk, bugün yine üstüne düşeni yaptı ve Henry’ye harika bir kafa golü atma imkânı sundu hatta yetmedi ikinci yarı bir tanede kendisi gol atarak güzel geceyi harika oyunu ve skor katkılarıyla süslendirdi. Maçın son bölümünde Onyekuru’nun ceza sahasında kalması sonucu hakem Arda Kardeşler beyaz noktayı gösterdi ve topun başına yeni transfer Mostafa Muhammed geçti. Topu ağlarla buluşturan Muhammed, aynı zamanda maçın skorunu da tayin etti.
Hedef Kadıköy
İsteyen, arzulayan fakat üretmekte zorluk yaşayan bir Galatasaray izledik. Etobo, Taylan , Arda üçlüsüyle başlayan topu orta saha da ayakta tutmayı hedefleyen Cimbom, nitekim istediğine ulaştı fakat üçüncü bölgeye geçişlerde zayıf kaldı. Kanat organizasyonlarında başarı sağlansa da ceza alanında kalabalıklaşamayan Sarı Kırmızılı ekip ikinci yarıda Belhanda ve Mostafa’nın oyuna girmesiyle üçüncü bölgede daha kompakt bir görüntü çizdi. Fatih Terim’in ve kurmaylarının hafta sonu oynanacak Fenerbahçe derbisi için iki farklı orta saha kurgusunu denemesi dikkatlerden kaçmadı. Hafta sonu oynanacak olan Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin futbolseverlere keyif vermesini, sahada her şeyden önce dostluğun ve kardeşliğin kazanmasını diliyorum.
diyagonal.net