diyagonal.net yazarı Burak Arslan, Galatasaray’ın Parşs Saint Germain’e 1-0 mağlup olduğu mücadeleyi değerlendirdi.
YÖNETİM, FUTBOLCU, TARAFTAR
‘’FATİH TERİM AYARI’’
Fatih Terim iki gün önce basın toplantısında rakibine saygı duyduğunu fakat amacının saygı görmek olduğunu söylemişti. Gün saygı görme günüdür hocam arkanda ki 30 milyon taraftarının gösterdiği saygıyı bugün taraflı tarafsız herkes göstermiştir. Fenerbahçe derbisinden sonra sosyal medyada kasıtlı ya da kasıtsız açılan ‘’Fatih Terim İstifa’’ taglerine takım top oynamıyor hoca artık yetersiz kalıyor taglerine tokat gibi cevap oldu bu gece. Unutmamak gerekir Fatih Terim’in olduğu yerde umut eksik olmaz…
Maç başlamadan kağıt üzerinde maçı oynayıp bitirenler mi dersin, Psg’nin kaç gol atacağının hesabını yapanlar mı dersin, nasıl, ne şekilde ve nereden takıma, hocaya ve futbolculara dem vuracaklar mı dersin…
Dersin Allah dersin. Bugün bakıldığında maçı Psg kazandı, 3 puanı hanesine Psg yazdırdı, turnuva galibiyet ödülünü Psg kazandı bu gecenin turnuva anlamında kazançlı taraf Psg’ydi. Fakat Galatasaray toparlanma sürecinde olduğunu, kolay lokma olmadığını bu arenaya yabancı olmadığını gösterdi. Bakıldığında Psg’nin kadro kalitesi 1 Milyar Euro’nun üzerinde ve her bölgesi için alternatif 5-6 futbolcusu mevcut. Oyundan çıkan oyuncu Icardi neredeyse Galatasaray’ın kadro değeri kadar piyasası olan bir futbolcu, giren oyuncu ise Mbappé piyasa değeri olarak neredeyse Galatasaray’ın iki katı, kağıt üzerinde bakıldığında inanılmaz farklar fakat futbol sahada oynanıyor ve sahada kazanan her zaman bir takım olmuyor.
Psg maçı geride kaldı ve grupta bakıldığında dengeler hala bozulmuş değil Galatasaray ve Brugge adına gruptan çıkmak artık bir hayalden daha yakın. Sıradaki maç Real Madrid ile. Aslında birbirine çok yabancı olmayan iki kulüp diyebiliriz. Real Madrid’in geçtiği şu sıkıntılı dönemde içeride oynanacak maçta kesinlikle puan ya da puanlar alınması hem Galatasaray’ın bir üst tur hayali için hem de ülke puanı için şart!
Ayrıca bu gece için parantez açmak istediğim birkaç detay var. Jean Michael Seri’nin neden 25 milyon Euro olduğunu neden Donk’un Fatih Terim Tarafından kol çantası gibi yanında taşındığını ve Luyindama’nın risk almadan oynadığında pozisyonunda Avrupa takımları için ideal bir stoper olduğunu görmüş olduk. Parantez açmak istediğim son isim maçın hakemi Szymon Marciniak.
Polonyalı hakem bugün mükemmel bir maç yönetti ve aşağı yukarı herkesin takdirini kazandı. Türk Hakemlerine referans olması gereken bir performansla oyunun nasıl idare edilmesi gerektiğini, bir futbol maçının standart temposunun nasıl olması gerektiğini ve baskı altında nasıl sahaya ağırlık koyulması gerektiğini gözle görmüş olduk.
Bugün eldeki imkanlarla oynattığı futbol adına Fatih Terim ve ekibine teşekkür ederim hatta ve hatta bulundukları temenni adına Psg teknik ekibine de teşekkür ederim. Dünya neler konuşuyor biz neler konuşuyoruz tek temennim Türk Futbolunu Avrupa Arenası’nda temsil eden tüm takımların iyi yerlerde olması ve konuşulan olayların elle tutulur birer veri haline gelmesi…
Burak Arslan / diyagonal.net