Diyagonal yazarı Ahmet Furkan Ünal, Süper Lig’in 4.haftasında oynanan Trabzonspor – Galatasaray maçını kaleme aldı.
E BU KASIMPAŞA’NIN AYNISI!
Sezonun ilk derbisinde gülen olmazken iki tarafta stattan üzgün ayrıldı. Avcı’nın öğrencileri topa daha fazla hakim olarak başlasa da Terim’in kurguladığı oyun daha etkili oldu. Özellikle ilk yarım saatte bulunan pozisyonlar, rakibe yapılan baskı, savunmanın orta bloğa yaklaşması, orta bloğun daralarak iyi alan marke etmesi Sarı Kırmızılar adına oldukça önemliydi. Ki tüm bunların sonucu olarak çok farklı iki gol buldu. Gol şekilleri farklı olsa da Terim’in kurguladığı oyunun meyveleri toplanmış oldu. Baskı sonucu yapılan pas hatasında maça sağ kanat olarak başlayan Kılınç’ın savunma arkasına sızarak bulduğu gol ve sağ taraftan gelişen pas oyununda yine Kılınç’ın bu sefer içeride boş olup golü atması doğru işlerdi. Fakat golden sonra oyuna iyi reaksiyon gösteren Avcı değişiklikler birlikte daha fazla rakibinin üstüne gitti, Galatasaray bu dakikalarda orta bloğu ve savunma hattını geriye çekmek zorunda kaldı.
Luyindama’nın bire birde etkili bir maç çıkarsa da Cornelius’un golünde kendi bölgesini boşaltarak çok fazla sağa kayması o bölgeye Bakasetas’ın sızmasını ve Nelsson’un orada yalnız kalmasını sağladı. Ve böylelikle Kasımpaşa maçındaki gibi 2-0 öne geçtiği maçta Galatasaray’ın devreye 2-1 girmesini sağladı. Sonrasında Fatih Terim yine tıpkı Kasımpaşa maçında olduğu gibi önden yaratıcı bir oyuncu olarak Berkan’ın yanına Aytaç’ı ekledi. Kasımpaşa maçında da yine yaratıcı oyuncuyu oyundan alarak Berkan’ın yanına Taylan’ı eklemişti. Hoca’nın bu hamleleri iki maçtır hücum verimliliğini düşürürken defansif aksiyonlarda da istediğini almasını sağlayamadı. Galatasaray iki maçta da bu değişikliklerin ardından 2. Golü yedi ve sonrasında yeterli reaksiyonu veremedi. Ben hocanın bu değişikliklerinin hayati olduğunu düşünüyorum zaten oynayan bir takımın orta sahasını bozmak, verimliliği ve momentumu azaltır. Kılınç’ın zorunlu değişikliğinin ardından Babel yerine Morutan’ı oyunda tutarak kanada atıp Aytaç yerine Taylan’ın alınması hem geriyi rahatlatır hem de ileriden bir yaratıcı oyuncunuz eksilmemiş olurdu. Çünkü Morutan çok rahat adam eksiltebilen bir oyuncu, belki de bu takımın bu konu da en yeteneklisi, evet Kerem de çok rahat adam geçebiliyor ama o çabukluğunu ve hızını kullanıyor Morutan bilek hareketleriyle hiç hız artırmadan adam eksiltebiliyor. Böylece Morutan’ın hücum varyasyonlarından ve şut tehditinden yararlanılabilirdi. Hoca’nın kendi söylediği bir söz var ‘’ En iyi savunma hücum oynamaktır.’’ buna istinaden Galatasaray hücum oyunundan vazgeçmemeliydi.
Bu değişiklikler orta sahası daha güçlendirse de hücum verimliliği azaldığı için yenilen gole yeterli reaksiyon da verilememiş olunuyor. Hoca’nın bir daha buna benzer bir değişiklik yapacağını düşünmüyorum. Şimdi gelelim Avcı’ya, hücum verimliliği daha azalmış olan Galatasaray’ı yakalama şansı ve ibreyi döndürme şansı ondaydı. İkinci yarıya daha istekli ve planlı başlayan Trabzonspor Nwakeme tarafından oldukça zorladı. Galatasaray’da oyuncu takibi de istenilen gibi yapılmadığı için ceza sahasının solunda Yedlini yatırıp içerideki boş Nwaekeme’ye çeviren Hamsik golün asistini yapmış oldu. Golde bu sefer diğer bir Galatasaray stoperi Nelsson’un yerini kaybettiğini Luyindama kademesine girdiğini ve arkayı boş bıraktığını rahatlıkla görebiliyoruz. Özellikle Marcao’nun yokluğunda bu ikilinin çokta iyi anlaştığını söylemek oldukça güç. Hatırlayalım Hatayspor karşısında yenilen erken golde de Luyindama pozisyonunu kaybedip Nelsson’un kademesine yaklaşıyor ve ikisinin de ayağı kayıp golü atıyordu Hatayspor. Bunlar tecrübeyle ve birlikte oynama pratiği ile oturacak şeyler. Golün ardından git gele dönen oyunda iki hoca da ortaya taktik olarak yeterli argüman koyamadı ve bu konuda sınıfta kaldılar. Son olarak Galatasaray’da Aytaç üstündeki yükü atamamış ve son derece yetersiz gözükürken, Yedlin ise verilen tüm şansları çok kötü kullanmaya ve oyuna hiç katkı sağlamamaya devam ediyor.
