Fenerbahçe Opet’in genç yıldızı İpar Özay Kurt, Diyagonal E-Dergi’nin Nisan (2022) sayısına özel açıklamalarda bulundu.
Elif Naz Özdemir: Voleybol kariyerinizin başlangıç noktası neydi? Voleybol dahil olmak üzere neredeyse her spor çok küçük yaşlardan beri belirli bir düzen ve disiplini beraberinde getiriyor. Bu düzeni küçük yaşlardan beri takip etmek size kişisel olarak neler kattı?
ÖĞRETMENİMİN TAVSİYESİYLE VOLEYBOLA BAŞLADIM
İpar Kurt: İlkokul 2. sınıfta beden eğitimi öğretmenimin tavsiyesi ile voleybola başladım. Yıllarca belirli bir düzen ve disiplin içerisinde olmak insana çok şey katıyor. Örneğin; düzenli uyku, düzenli ders çalışma, düzenli ve dengeli beslenme ile sağlıklı yaşamın ilk koşullarını sağlayabilirsiniz.
Elif Naz Özdemir: 2017 yılında sarı-lacivertlilerle çıktığınız yola 2019-2020 sezonunda A Takım düzeyinde devam ediyorsunuz. A Takımda Naz Aydemir Akyol, Eda Erdem Dündar gibi ülkemizde voleybolun simgesi haline gelmiş deneyimli isimlerle yan yana mücadele etmek size neler hissettiriyor? A Takım seviyesinde antrenman yapmak, maçlara çıkmak ve taraftarın desteğini deneyimlemek nasıl bir duygu?
ÇOK ŞANSLI OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM
İpar Kurt: Çok güzel bir duygu, düşününce bile insan mutlu oluyor. Güzelliği ‘iyi oynama zorunluluğunu’ beraberinde getiriyor ve bu çok büyük bir sorumluluk. Takımımızda başta Kaptanımız Eda Erdem Dündar, pasörümüz Naz Aydemir Akyol olmak üzere her biri ayrı ekol olmuş oyuncularımız var ve ben onlardan voleybolun yanında rol model insanlar olarak çok şey öğreniyorum. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum ve üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmek için de çok çalışıyorum. Maçlarda taraftarımızın desteği ise apayrı bir konu. Voleybol onlarla birlikte olunca daha güzel oluyor. Biz hep birlikte daha da güçlüyüz.
Elif Naz Özdemir: Bu sezon Fenerbahçe Opet, sezon başı yapılanmasında kadrosuna Arina Fedorovtseva, Anna Lazareva, Ana Cristina De Souza gibi birçok genç ve Avrupa sahasında da süre almış oyuncuyu kattı. Bu sezon takım içindeki atmosferden bize biraz bahsedebilir misiniz?
İpar Kurt: Takımımız geçen seneye göre bu sene daha genç bir kadrodan oluşuyor. Gençlerin de takıma katkısının fazla olacağını her zaman düşünüyordum. Takım içerisinde çok güzel bir arkadaşlık söz konusu. Bu nedenle antrenmanlarımız da çok keyifli geçiyor.
Elif Naz Özdemir: Aynı zamanda Sarı Melekler olarak hem ligimizde hem de Avrupa sahasında başarılı ve istikrarlı bir gidişat sürdürüyorsunuz. Bolu Belediyespor galibiyetiyle başlanan ilk yarıyı 13 karşılaşmanın 11’inden galip ayrılarak lider tamamladınız. Ligdeki bu gidişatınızı genel olarak nasıl değerlendirirsiniz? Sezon sonu ve önümüzdeki sezon için takımca hedefleriniz nedir?
FENERBAHÇE’NİN HEDEFİ HER ZAMAN HER BRANŞTA ŞAMPİYONLUKTUR
İpar Kurt: Ligde çok az maçımız kaldı. Amacımız, play-off’larda rakiplerimize karşı iyi bir mücadele vererek şampiyon olmak. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hedefi her zaman her branşta şampiyonluktur.
Elif Naz Özdemir: Uzun yıllar boyunca Sırp Milli Takımı’nın başantrenörlüğünü yapan Zoran Terziç gibi bir isimle çalışmak nasıl bir duygu? Zoran Terziç, sizin gibi genç oyuncularla nasıl bir diyalog kuruyor?
MÜKEMMELİYETÇİ, DİSİPLİNLİ BİR İNSAN
İpar Kurt: Baş antrenörümüz Zoran Terziç ile ilgili söyleyebileceğim “Gelişimimiz için çok emek sarf ediyor ve bizleri çok destekliyor.” Kendisi çalışkan, mükemmeliyetçi, disiplinli bir insan. Bu özellikleri bizleri olumlu yönde etkileyerek motive olmamızı sağlıyor.
Elif Naz Özdemir: Voleybolseverler genellikle ekran başından sahadaki mücadeleyi takip ediyor. Bütün bu başarıların, yoğun maç temposunun arkasında da aslında düzenli bir fiziksel ve mental antrenman süreci bulunuyor diyebiliriz. Bize biraz yaptığınız çeşitli antrenmanlardan ve sezon içinde ne gibi mental güçlendirmeler yaptığınızdan bahsedebilir misiniz? Özellikle stresli ve sakin kalmayı gerektiren anlarla saha içinde nasıl başa çıkıyorsunuz?
İpar Kurt: Aslında fiziksel ve mental olarak ayakta kalabilmek zorlu bir süreçten geçerek olabilecek bir şey. Fiziksel olarak, neredeyse her gün yaptığımız top antrenmanları ve fitness antrenmanları bize destek oluyor. Her gün bir adım daha gelişmemizi sağlıyor. Stresli anları yönetebilmek ise biraz o durumun antrenmanda ne kadar üzerine çalışılmış olmasına bağlı aslında. Daha önceden tekrar ettiğiniz bir hareket konusunda çok da strese girmezsiniz sonuçta. Ancak bu fiziksel antrenmanların yanı sıra tabii ki belli aralıklarla nefes antrenmanları yapıyoruz ki bu stresli ve kritik noktalarda vücudumuzun ve duygularımızın kontrolünü daha sağlam bir şekilde sağlayabilelim.
Elif Naz Özdemir: Fenerbahçe Spor Kulübü, ülkemizde kadın-erkek eşitliğinin önemine birçok farklı projeyle dikkat çeken sayılı kulüplerden. Sizce hem sporda hem de günlük hayatta kadın-erkek eşitliğini sağlamanın önemi nedir? Yapılan bu çalışmalarla ilgili neler düşünüyorsunuz?
BENCE HAYATIN HER ANINDA, HER TARAFINDA ZATEN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ OLMALI
İpar Kurt: Bence hayatın her anında, her tarafında kadın-erkek eşitliği olmalı zaten. Fenerbahçe ailesi de yapmış olduğu birçok aktivite ve projeyle kadın erkek eşitliğine önem veren bir kulübüz. Örneğin HeForShe kampanyasını destekliyoruz. Bu sene de son olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Erkek Voleybol Takımımız ile maç yaparak bu konuya dikkat çekmiştik, kadın ve erkeğin sahada ne kadar güçlü olduğunu gösterdik.
Elif Naz Özdemir: Aralık ayında Ankara’da gerçekleşen FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda Minas Tenis Clube’u 3-0 mağlup ederek Dünya Üçüncüsü oldunuz. Dünya Kulüpler Şampiyonası size nasıl bir deneyim kattı? Ankara’daki atmosfer nasıldı? Aynı zamanda Paola Egonu, Bethania De La Cruz ve Avrupa’daki bir diğer temsilcimiz Neriman Özsoy gibi isimlerle mücadele etmek nasıl bir duyguydu?
İpar Kurt: Dünya üçüncüsü olmak çok güzel bir duygu. Ankara’daki atmosfer ise harikaydı. Benim için çok güzel bir deneyimdi. Dünyanın en iyi takımlarıyla aynı kulvarda mücadele etmek gerçekten tarif edilemez duygular ve deneyimler katıyor insana.
Elif Naz Özdemir: CEV Şampiyonlar Ligi D Grubu’nda Dinamo Kazan, Beziers Volley gibi zorlu rakiplerle mücadele ederek grubunuzu namağlup lider tamamladınız. Şampiyonlar Ligi’ndeki yolculuğunuzu değerlendirmeniz gerekirse nasıl bir yorum yaparsınız? Yarı final için öngörüleriniz nasıl olur?
İpar Kurt: Grubumuzu lider bitirerek Kaliningrad ile eşleşmiştik. Ancak FIVB’nin aldığı karar doğrultusunda direkt olarak yarı finale kaldık. Yarı finale kaldığımız için mutluyum. Umarım önümüzdeki maçta da çok iyi bir performans sergileyerek finale adımızı yazdırır, şampiyonluk kupasını kaldırırız.
Elif Naz Özdemir: Sezon içinde hem Şampiyonlar Ligi hem Sultanlar Ligi derken neredeyse 8 ay boyunca çok yoğun bir temponun içinde yer alıyorsunuz. Günümüzde çoğu genç sporcu bu yoğun tempodan ötürü eğitim ve spor hayatı arasında bir seçim yapmak durumunda kalsa da siz eğitim hayatınızı aktif olarak Robert Koleji’nde devam ettiriyorsunuz. Bu kadar üst düzey bir tempoda eğitim hayatınızı da aynı başarıyla devam ettirmenizin ne gibi zorlukları oluyor? Eğitimi ve profesyonel sporculuğu birlikte devam ettirmenin önemi sizce nedir? Üniversite için ileriye dönük bir hedefiniz var mı?
ÖZVERİLİ, GAYRETLİ VE AZİMLİ OLMALISINIZ
İpar Kurt: Hedeflerimden asla vazgeçmeyerek çok fazla çalışıyorum. Her kulvarda başarılı olmak kolay değil, bunu istiyorsanız hayatınızı mecburen en iyi şekilde yönetmeyi öğrenmelisiniz. Özverili, gayretli ve azimli olmalısınız. Doğal olarak bu farkındalıkla hareket edince çevrenizdekilere göre biraz daha fazla çaba sarf etmeniz gerekiyor. Eğitimi de spor ile birlikte sürdürebilmek için bu konularda arkadaşlarıma göre daha fazla fedakarlık göstermem gerekiyor. Bu fedakarlığı da yaptığımı düşünüyorum. Üniversite ile ilgili de voleybol oynayarak sürdürebileceğim bir meslek seçmem gerektiğini düşünüyorum.
Elif Naz Özdemir: Saha dışındaki İpar Kurt nasıl biri? Maçlardan, antrenmanlardan kalan zamanda vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
İpar Kurt: Eskiden kayak ve yüzme sporlarını da çok severek yapıyordum, ancak voleybol nedeni ile kayağı bıraktım, yüzmeyi de tatil zamanlarımızda yapabiliyorum. Yabancı dil öğrenmeyi ve yan flüt çalmayı seviyorum. Kendime ait boş zamanım çok kısıtlı. Voleybol dışında zamanımı en çok okul derslerim alıyor. Zaman buldukça arkadaşlarımla vakit geçirmekten onlarla yeni yerleri gezmekten keyif alıyorum.
Elif Naz Özdemir: Sizce kendi mevkiinizin (smaçörlüğün) en zorlayıcı tarafları neler? Kendinizi geliştirmek istediğiniz noktalar var mı, var ise bunlar neler?
AYNI RALLİ İÇERİSİNDE HEM SERVİS KARŞILAYIP, HEM ATAK YAPIP, HEM BLOK YAPMAK İÇİN SIÇRAMANIZ GEREKİYOR
İpar Kurt: Her mevkinin kendine özgü zor tarafları mutlaka vardır. Smaçörlüğün en zor tarafı sürekli sahada kalıp genel olarak voleybolun temel tekniklerinin hepsini yapmanızı gerektirmesi. Aynı ralli içerisinde hem servis karşılayıp hem atak yapıp hem blok yapmak için sıçramanız gerekiyor. Belki de en zor tarafı bazen her hareketi tek ralli içerisinde en doğru şekilde yapmanız gerekiyor, bu olabilir. Ben de smaçör olarak voleybolun temelini oluşturan servis, manşet, blok ve smaç konusunda her gün kendime bir şeyler katmak için çok çalışıyorum.
Elif Naz Özdemir: Bir maç gününüz nasıl geçiyor, maçtan önce yaptığınız herhangi bir totem var mı? Beslenmenize, uykunuza özellikle maç günleri ne şekilde dikkat ediyorsunuz?
İpar Kurt: Maç günleri, maç hazırlığı ile geçiyor. Bazen gün içerisinde sabah antrenmanı şeklinde bazen de dinlenerek maçlara hazırlanıyoruz. Benim maçlarla ilgili herhangi bir totemim yok. Maç öncesi hafif şeyler yemeye çalışıyorum ki maç içerisinde beni çok rahatsız etmesin. Hızlı refleksler isteyen bir spor yapıyoruz bu nedenle ağır yemekler yiyerek bunları sınırlandırmayı tercih etmiyoruz.
Elif Naz Özdemir: Avrupa Şampiyonası’nda Sırbistan ile oynanan final karşılaşmasında ise bireysel olarak 28 sayılık bir katkınız oldu ve sarı-lacivertlilerden Lila Şengün (‘En İyi Pasör’) ve Gülce Güçtekin (‘En İyi Libero’) gibi isimlerle birlikte turnuvanın en değerli oyuncusu (MVP) ödülüne layık görülerek aynı zamanda Rüya Takım’a seçildiniz. İsminiz anons edildiğinde neler hissettiniz? Rüya Takım’da yer almak nasıl bir histi?
İpar Kurt: U19 olarak Avrupa Voleybol Şampiyonası’nı şampiyon olarak tamamlamak ilk hedefimizdi. Bunun için gerçekten çok çalıştık. Ülkemizi temsil eden grup içinde olmak insana ayrı bir gurur ve mutluluk aynı zamanda sorumluluk veriyor. Bu sorumluluğumuzun bilinci ile her maça çıktık. Hepimiz elimizden geleni yaptık ve şampiyon olduk. Turnuva genelinde iyi, özellikle yarı final ve final maçlarında kendi özelimde oldukça iyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Final maçında da 28 sayı ile takımımıza katkıda bulundum ve MVP seçildim. MVP seçilmek insanı mutlu ediyor takımıma katkıda bulunduğumu bana hissettiriyor. Çok çalışarak çıktığımız o kürsüde bireysel bir ödül almak da hayalimdi, bunu başardığım için çok mutluyum.
Elif Naz Özdemir: Hem voleybol kariyerinizde hem de kişisel olarak ileride gerçekleştirmek istediğiniz hedefler neler?
İpar Kurt: Voleybolu en üst düzeyde oynamak ve iyi bir mühendis olmak istiyorum. En yakınımızdaki turnuvaları düşünecek olursak da A Milli Kadın Voleybol takımımızla birlikte Olimpiyatlarda mücadele etmek istiyorum.
Elif Naz Özdemir: 5 sene sonraki İpar’a neler söylemek istersiniz?
İpar Kurt: Her zaman azimli ol, eğitimi ve sporu beraber yürütmeye devam et, pozitif karakterinden sakın ödün verme.
Kısa Sorularla İpar Kurt
- İpar isminin anlamı?
Öz Türkçe olup, güzel kokan insan anlamına gelmektedir.
- Rüya takımınız?
Kadın Voleybol A Milli Takımı.
- Karşı karşıya mücadele etmek istediğiniz smaçör?
Şu anda da çok büyük takımlara karşı oynuyoruz bu takımlarda oynayan bulunan her sporcu çok değerli kesinlikle.
- İstanbul mu Ankara mı?
İstanbul.
- Türkçe müzik mi yabancı müzik mi?
Her ikisi de.
- Sinemaya gitmek mi tiyatroya gitmek mi?
Tiyatroya gitmek.