diyagonal.net yazarı Zafer Kaan Koçal, dünyanın gündemi olan Korona virüs ile ilgili gözlemlerini Diyagonal okurları için yazdı.
Bunları Gözden Kaçırıyoruz!
Covid-19 hakkında güncel bilgileri, istatistik raporlarını, ölüm sayılarını veya hangi ülkeyi ne kadar etkilediğini yazmayacağım. Bunların hepsini birçok haber sitesinde bulabilirsiniz. Benim anlatmak istediğim olay biraz daha farklı.
Tabi ki bu virüsle alakalı en kötüsü insanların canını alıyor olması. Herkes kendisi ve sevdikleri için endişeli virüsten korunmak için karantinaya alıyor. Her ne kadar bazı insanlar ekmek parası için bunu yapamıyor olsalar da karantina doğru ve gerekli bir davranış. Peki ama Korona bizi bu şekilde de kötü etkiliyorsa?
Durum biraz daha uzarsa?
Hareketsizlik, psikolojik buhranlar ve obezite çağımızın önde gelen sorunları iken Covid-19 virüsü bu tarz problemleri ve bunların yol açacağı hastalıkları daha çok tetikler mi? Kısa sürede kimse etkileneceğini düşünmez. Herkes daha önemli olan ve daha çok korkutan virüsün ölümcül olma sorununa odaklandı. Evet belki de birkaç ay evde kalmak bizi obez yapmaz ya da akıl sağlığımızı bozmaz ama bu durum biraz uzarsa veya bilincimiz ve bedenimiz bu duruma alışırsa?
İnsanlar evlerinde ölüm ve vaka sayılarına odaklandı. Kimse saatlerce yattığını ve hareketsiz kaldığını fark edemedi, geçirdiği panik atakları anlamlandıramadı ya da yarım saatte bir mutfağa gidip bir şeyler yediğini kabullenmedi. Bel ağrılarının, mide ağrılarının, sinir krizlerinin nedenini sorguladık sadece. “Karantina günlerinden sonra da bu sorunlar devam eder mi?” Bu soru beni korkutuyor.
Virüs elbet geçecek ve hayat normale dönecektir ama virüsün bize verdiği kalıcı hasar bu durumlar olabilir mi?
Zafer Kaan Koçal / diyagonal.net