A Milli Kadın Basketbol Takımımızın genç yıldızlarından Gökşen Fitik, Diyagonal E-Dergi’ye konuk oldu.
Elif Naz Özdemir: Bir röportajınızda basketbola ‘hayal kurarak’ başladığınızı belirtmişsiniz. Basketbola ilk başladığınızdaki hayalleriniz nelerdi, bunlardan biraz bahsedebilir misiniz? Buna ek olarak sizin yolunuzdan gitmek isteyen, hayallerini sahalarda oynamak üstüne kuran gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
HAYALLERİM BENİM MOTİVASYON KAYNAĞIM
Gökşen Fitik: Basketbola 9 yaşlarında Adana’da başladım. O zamanlardan beri kendimi basketbol oynarken hayal etmek beni mutlu ediyor. Basketbola başladığım günden bu yana büyüyen hayallerimin içindeyim. İlk başlarda okuduğum okuldaki takıma girmekti hayalim, günden güne büyüyen hayallerimden biri Botaş Adana’dayken ordaki ablalarımı her izlediğimde onlar gibi olabilmekti. Hedefimi her gerçekleştirdiğim an hayallerim daha da büyüyor. Hayallerim benim motivasyon kaynağım. Hayallerini sahalarda oynamak üstüne kuran gençlere tavsiyem de kurdukları hayallerin peşini asla bırakmamak ve buna en içten inanacak şekilde çalışmaları olacaktır.
Elif Naz Özdemir: Geçtiğimiz sezon OGM Ormanspor’da süre aldınız. Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde play-off yarı final karşılaşmalarında ÇBK Mersin Yenişehir Belediyesine mağlup olarak ligi 3.sırada tamamladınız. Geçen sezon sizin açınızdan nasıl geçti, sezon başında kendinize koyduğunuz bireysel hedeflere ulaşabildiniz mi?
HEDEFLEDİĞİM ÇOK DAHA FARKLI NOKTALAR VAR
Gökşen Fitik: 4 sene Çukurova Basketbol’da oynadıktan sonra ilk transferimi gerçekleştirdiğim Ormanspor’a büyük hedeflerle gittim. Benim için uzun ve zorlu bir sezon oldu. Kötü bir sezon geçirdiğimi düşünmüyorum ama çok daha ileriye gitmek için yaptıklarımla yetinmemeyi tercih ediyorum o yüzden bu sezonu benim yetinebileceğim bir sezon olarak görmüyorum. Hedeflediğim çok daha farklı noktalar var, geçen sene adım attığım bu hedeflere bu sene ulaşabilmek için çalışmalara devam ediyorum.
Elif Naz Özdemir: Konya’da düzenlenen 5. İslami Dayanışma Oyunları’nda 3×3 Kadın Basketbol Milli Takımımızla birlikte Özbekistan’ı üçüncülük maçında 14-10 mağlup ederek bronz madalyaya ulaştınız. 3×3 basketbolun oyun dinamiklerinden bize biraz bahsedebilir misiniz? 5.İslami Dayanışma Oyunları’nda ne gibi deneyimler kazandınız? Burada mücadele ederken diğer branşlardaki sporcularımızı da izleme imkanınız oldu mu?
FİZİKSEL VE ZİHİNSEL OLARAK KENDİ SINIRLARIMIZI ZORLADIĞIMIZ BİR ALAN
Gökşen Fitik: 3×3 basketbol çok farklı tecrübeler edindiğim bir platform oldu. Başlarda çok zorlandığım ama alıştıkça inanılmaz keyif aldığım bir sistem var. 10 dakika kısa maçlar olarak gözükse dahi fiziksel ve zihinsel olarak kendi sınırlarımızı zorladığımız bir alan. Zemin ve topun farklılığı başta olmak üzere dışarıda oynuyor olmamız sıcağa ve güneşe maruz kaldığımızdan zorlanmamıza sebep olan faktörlerden. Hücum etmemiz için kısıtlı olan 12 saniyemizde hücum etme çeşitliliğimizi arttırabilmek için doğru ve en hızlı kararı en yorgun haldeyken vermeye çalışmak kendi basketboluma hücum yönünde geliştirdiğim bir nokta oldu. 5.İslami Dayanışma Oyunları’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık, hedefimiz altın madalya alarak turnuvayı bitirmekti fakat yaşadığımız birkaç şanssızlığa rağmen ülkemizde düzenlenen organizasyonda kürsüye çıktığımız için çok mutluyuz. Maçlar arasında dinlenmek için zamanımız oluyordu o sırada voleybol maçlarının oynandığı sahayla aynı yerde olduğumuzdan voleybol maçlarını izlememiz çok daha kolaydı, ben de voleybol maçlarını bulduğum boşluklarda takip ederek destekleme fırsatı buldum.
Elif Naz Özdemir: Önümüzdeki sezon Çukurova Basketbol Mersin Yenişehir Belediyesi ile birlikte 4 kupa (Euroleague Women, Türkiye Kupası, Kadınlar Basketbol Süper Ligi ve Cumhurbaşkanlığı Kupası) hedefi doğrultusunda çalışacaksınız. 1 yıllık bir aranın ardından tekrardan Mersin’de olmak size neler hissettiriyor? ‘4 Kupa’ hedefine ek olarak takımca belirlediğiniz amaçlar neler?
BU KULÜP BENİM AİLEM!
Gökşen Fitik: 1 yılın ardından tekrar Mersin’de olduğum için çok mutluyum. Bu kulüp benim ailem ve ne zaman gelirsem geleyim hep aynı sevgi ve heyecanla geleceğim. Çukurova Basketbol her zaman büyük hedeflerle yola çıkan bir kulüp bu sene de çok büyük hedeflerle yola çıkıyoruz. Çukurova Basketbol’un hak ettiği başarıları yaşattırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.Mersin halkına, bizi destekleyen ve bizi izleyen herkese kaliteli ve zevkli bir basketbol izlettirmek istiyoruz!
Elif Naz Özdemir: Yazları birçok profesyonel sporcu çalışmalarına milli takımda veya sezon öncesi gerçekleştirilen hazırlık kamplarında devam eder. Geçtiğimiz günlerde siz de Çukurova Basketbol ile birlikte yeni sezon hazırlıklarına başladınız. Yaz kampına dair değerlendirmeleriniz ne yönde olur? Hazırlık maçlarına yönelik nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Gökşen Fitik: Yaz dönemi için bireysel çalışmalarımda dizimde olan kronik ağrımdan dolayı daha çok güçlendirme, sakatlık önleyici çalışmaları ve reformer yaparak geçirdim. Ekstra olarak ball handling ve adam eksiltme ağırlıklı idmanlarım oldu. Benim için çok verimli bir dönemdi. Şu an Çukurova ile beraber takım çalışmalarımız başlamış durumda. WNBA sezonu biten oyuncularımızın da eklenmesiyle beraber tam takım çalışmalarımıza başlayacağız. Şu an eksik olduğumuzdan staff’ımızın kontrolü altında kondisyon ve basketbol idmanlarımıza devam ediyoruz.
Elif Naz Özdemir: Gökşen Fitik’in bir maç günü nasıl geçer? Maç öncesi ısınmada uyguladığınız herhangi bir rutin var mı?
Gökşen Fitik: Maç günüm maçın saatine göre değişiklik gösterebiliyor. Maçımın geç saatte olduğu zaman öğle vaktimi uyuyarak değerlendirmeyi tercih ediyorum. Meditasyon yapmak kendimi daha focus ve hazır hissetmemi sağlıyor. Maç ısınmasında 2 şut art arda sokarak 5 bölgeyi bitirmek maç rutinimdir.
Elif Naz Özdemir: Geçtiğimiz Şubat ayında ufak bir sakatlık yaşadınız. Sakatlık sürecinde motivasyonunuzu nasıl sağladınız, ne gibi çalışmalarla parkelere geri döndünüz?
Gökşen Fitik: Sakatlığın zorluğu açısından sezon içinde sakatlık yaşamak birazcık daha yıpratıcı olabiliyor. Benim için de ağrılı ve zorlu bir tedavi süreciydi. Bu süreçte pozitif düşünmek ve pozitif kalmak çok önemli. Benim motivasyonum Türkiye Kupası’na yetişmeye çalışmak oldu. Bu süreçte de fizyoterapistim Deniz abinin tedavi süreci sonrası, kondisyonerimiz Arda abinin planlaması doğrultusunda eski formumu en kısa zamanda yakalamaya çalıştık.
Elif Naz Özdemir: Geçtiğimiz senelerde NBA x FIBA ortaklığıyla düzenlenen Basketball Without Borders kampında iki kez MVP seçildiniz. Bu kamp sürecini tecrübe eden bir sporcu olarak, o seviyedeki bir kampta gözlemlediğiniz farklılıklar / değişiklikler nelerdir? Kariyerinizin ilerleyen senelerinde WNBA’de oynamak gibi bir hedefiniz var mı? Eğer varsa özellikle tercih edeceğiniz bir takım bulunuyor mu?
Gökşen Fitik: İlk olarak Basketball Without Borders Europe kampına davet edildim.Sırbistan’da düzenlenen kampta Gregg Popovich, Ana Dabovic, Boban Marjanović gibi saymakla bitmeyecek büyük isimlerle bir aradaydım. Sonrasında çok daha büyük bir organizasyon olan Basketball Without Borders World kampına davet edildim. Charlotte’da düzenlenen organizasyonda dünya genelinde en iyi sporcularla bir aradaydım ve iki kampta da bizimle ilgilenen antrenörlerin en çok üstünde durduğu nokta eğlenmek oldu. Kalitenin yüksek, idmanların yoğun olduğu ortamda bize her an eğlenmeyi hatırlatan bir topluluğun içindeydim. Çalışma, sistem, hareket çeşitliliği, drill farklılıklarıyla ilgili çok bir şey sayamam ama basketbola bakış açısı olarak daha çok eğlenmeye odaklanan bir mentalite vardı. Biz bazen hedeflerimizden hırslarımızdan ve isteklerimizden dolayı eğlenmeyi unutabilecek bir ortamda bulunabiliyoruz.WNBA’de oynamak benim hayalim.Sue Bird’ü çok beğeniyorum o yüzden Seattle diyebilirim.
Elif Naz Özdemir: Basketbol sahası dışında Gökşen Fitik’in bir günü nasıl geçer? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
DİĞER LİGLERDEKİ MAÇLARI DA TAKİP EDİYORUM
Gökşen Fitik: Boş zamanlarımda fırsat buldukça farklı liglerdeki maçları da takip ediyorum özellikle Euroleague maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum.Onun dışında Playstation oynamayı, enerjim oldukça yemek yapmayı, kitap okumayı ve yeni şarkılar keşfetmeyi seviyorum.
Elif Naz Özdemir: Milli takımda birçok alt yaş kategorisinde forma giydiniz. Geçtiğimiz aylarda da 2023 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Elemeleri grup maçlarında kadroda yer aldınız. Bildiğiniz gibi bu karşılaşmalar 3 ayrı tarihte oynanacak. (11-14 Kasım 2021, 24-27 Kasım 2022 ve 9-12 Şubat 2023) Milli takıma yönelik hedefleriniz neler? Elemeler hakkında öngörüleriniz nelerdir?
Gökşen Fitik: Geçen aylarda Slovenya ve Polonya’yla eleme maçımız oldu. Bizim açımızdan galibiyetle sonuçlandırdığımız 2 maç avantajımız var. Bu sene oynanacak eleme maçlarında da rakiplerimiz devşirme takviyelerini yaparak gelecekler. Rekabetin yüksek olacağı maçlar bizi bekliyor. Eleme maçlarını sorunsuz bir şekilde atlatıp Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz.
Elif Naz Özdemir: Sosyal medyada gördüğüm kadarıyla birçok gönderinizin altında farklı yabancı dillerde açıklamalar bulunuyor. Sizce ülkemizdeki sporcular, eğitim hayatıyla birlikte profesyonel sporcu kariyerlerini eş zamanlı devam ettirebiliyor mu? Aynı zamanda birden fazla yabancı dil konuşabilmenin çeşitli ülkelerdeki liglerde de adaptasyon konusunda yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Sizin eğitim ve yabancı dil hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Gökşen Fitik: Ne yazık ki profesyonel sporculuk hayatımıza devam ederken eğitim hayatımıza yüzde yüz odaklanmak mümkün olmuyor. Özellikle genç yaşta profesyonelliğe geçişte bir tarafa öncelik tanımak kaçınılmaz son oluyor. Tabii bu durumun fazla fedakarlıklar yaparak kapanabileceğini düşünüyorum.Yabancı dillere ekstra bir merakım var elimden geldiğince kendimi bu konuda geliştirmeye çalışıyorum. Farklı dilleri bilmenin her yerde bir avantaj sağlayabileceğini düşünüyorum tabii ki sporcu olarak da farklı liglerde oynarken adaptasyon sürecini hızlandırabilecek bir faktör.
Elif Naz Özdemir: Küçük yaşlardan beri zamanınızın büyük bir çoğunluğu sahalarda, antrenmanda veya maçlarda geçiyor. Her yeni sezonda da bilgi birikiminize yeni şeyler katmaya devam ediyorsunuz. Basketbolda öğrendiğiniz ve hayatın diğer alanlarında (günlük hayat vs.) uyguladığınız bilgiler neler?
Gökşen Fitik: Basketbol sayesinde her gün yeni bir şey öğreniyor, farklı insanlarla tanışıyor ve farklı deneyimler yaşıyorum. Basketbolun bana kattığı en önemli şey ise sahada her topun kıymetini bilmeye çalıştığım gibi saha dışında da her anın kıymetini bilmeye çalışmak.
Elif Naz Özdemir: Ligimizde süre alan genç oyunculardansınız. Ve önünüzde gideceğiniz çok yol, başaracağınız birçok başarı bulunuyor. Kendi oyununuzu ‘olabileceğiniz en iyi şekilde’ sergilemek için ne tür şeyler yapıyorsunuz? İster Avrupa’daki liglerden ister bizim ligimizden kendinize örnek aldığınız isim / isimler var mı?
Gökşen Fitik: Öncelikle eksiklerimi en iyi şekilde analiz etmeye çalışıyorum. Sonrasında eksiklerimi çalışmaya başlayarak zayıf yönlerimi geliştirmeye yönelik çalışmalarım oluyor. Kendimi geliştirebilmek için takım idmanları dışı ekstra idmanlar için vakit kovalıyorum. Vandersloot’un oyun tarzını çok beğeniyorum.
Elif Naz Özdemir: İleride yurtdışındaki bir ligde oynarsanız hangi ülkeyi veya ligi tercih edersiniz? Kariyerinizde ‘mutlaka başarmam gerek’ dediğiniz hedefler neler?
Gökşen Fitik: İspanyol basketbolunu çok beğeniyorum o yüzden İspanya liginde oynamak ve o kültürü tatmak isterim. Olimpiyatlara gidebilmek mutlaka başarmam gereken bir hedefim.
Kısa Sorularla Gökşen Fitik
- Bence gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncusu ……’dur.
Michael Jordan
- En sevdiğiniz şehir?
Adana
- Fransa mı İtalya mı?
İtalya
- Bir dilek hakkım olsaydı ….. olsun isterdim.
Sonsuz dilek hakkım
- Hızlı koşmak mı yoksa yükseğe zıplamak mı?
Yükseğe zıplamak