Eski milli futbolcu ve MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, diyagonal.net’e çok özel açıklamalarda bulundu.
Emirhan Alkan: Öncelikle beni ve ekibimi kırmayarak röportaj davetimizi kabul ettiğiniz çok teşekkür ederim. İlk sorumuzla başlamak istiyorum. 21 yaşında Vefaspor’dan Beşiktaş’a transfer oldunuz. Dönemin Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba’ydı. Kendisinin size yaklaşımından biraz bahsedebilir misiniz? kendisiyle çalışmak nasıl bir duyguydu?
Saffet Sancaklı: Allah rahmet etsin Süleyman abi sadece Türk futbol tarihinin değil; Türk tarihinin gelmiş geçmiş en önemli insanların birisidir. Kendisi Beşiktaş’ta futbol oynamaya başlamış, futbolu bıraktıktan sonra yönetici olmuş, sonra başkan olmuş ve sonrada zaten onursal, efsane başkan olarak vefat etti. Allah rahmet eylesin, Allah mekanını cennet etsin. 1987 senesinde ben Beşiktaş’a transfer olurken, benim ismimi duyuyorlar. O zamanlar Vefa 2.ligde, şimdi ki gibi PTT Ligi falan yok. 1.lig, 2.lig; hatta 3.lig bile yoktu sonradan kuruldu. 2.ligde Vefa’da oynuyordum, Beşiktaş gelip beni bir iki maçı seyrediyor, başkana diyorlar Vefa’da böyle böyle bir çocuk var alalım mı? Süleyman abide diyor ki bir hazırlık maçı bağlayalım ben de izleyeyim. Fulya Stadı’nda Vefa – Beşiktaş maç bağladı. Ben de o gün Allah yardım edecek ya 2 tane gol attım Beşiktaş’a. Hem de bir tanesi uzaktan böyle 30 metreden falan, bir tanesi de kornerden gelen topa herkesin üzerinden çıkıp vurdum, 2 tane özel gol yani, yetenek golü. Sonradan da işte Süleyman abi, transfer talimatı vermiş. Transfer Komitesi Başkanı Hulusi abi, Allah uzun ömür versin herhalde Hulusi abi 90’a yaklaştı. Sağ şuan sağlıklı da.
“BEŞİKTAŞ İLE PARA KONUŞMADIM”
Bir yemek yedik beraber işte Süleyman abiyle. Beşiktaş’a gelmem gerektiğini falan söyledi. Bizim de tabii o zaman hayalimizde yani bir ikinci lig oyuncusunun büyük bir kulübe gitmesi. Transfer görüşmesi yaptık, parada konuşmadım yani. Süleyman abi ne uygun görüyorsa kabul ediyorum. O da o zaman ki şartlara göre değerimden de fazla para yazdı bana. Beşiktaş’a transfer oldum, Beşiktaş’a transfer olduğum günden futbol hayatım bitene kadar, Başka takımlarda oynamama rağmen Süleyman abinin hep desteğini gördüm. Hep aradı sordu, hayatta bana karakterimin oluşmasında, toplumda iyi bir yer edinmede, nasıl davranılır, Türk gençlerine nasıl örnek olmam lazım hep bunları anlatırdı. Kendisi başkanlıktan ayrıldıktan sonra da, rahmetli olduğu güne kadar da beraberliğimiz, abi kardeşliğimiz devam etti. Şöyle bir örnek vereyim, ne kadar değer verdiğini anlamanız açısından;
“100 SENE DE GEÇSE HERKES ONU EFSANE OLARAK HATIRLAYACAK”
Beşiktaş kulübünü bıraktığı zaman, ki uygunsuz şekilde bıraktı. Süleyman abi basın toplantısında dedi ki kulüp başkanlığını bırakıyorum, ölene kadar beni kimse hiçbir stadda görmeyecek, futboldan çekiliyorum dedi. 2006 senesinde ben İstanbulspor’a TMSF’den satın alıp başkan olunca açılışımız vardı bende gelmeyeceğini biliyorum tabii. Usulen aradım abi böyle böyle yarın açılışımız var, şimdi haber vermesek kızarsın gelmeyeceğini de biliyorum haber vereyim dedim. Kaçta açılış? dedi 2’de dedim. 12’de araç gönder bana dedi, araç gönderdim Süleyman abi bıraktıktan sonra hayatında bir kez stada gitti o da benim başkan olduğum İstanbulspor açılış maçına geldi. O da çok ayrı bir onurdur. Süleyman abinin gelenekleri, görenekleri Türk futbolunda 100 sene de geçse herkes onu efsane başkan olarak hatırlayacak. Onun için başarıdan çok, ülkenin menfaatleri, sporun menfaatleri, oyuncuların karakterli olması, vatansever olması, örnek olması daha ön plandaydı. Allah rahmet etsin Süleyman abiyi hayatımız boyunca anacağız.
E.A: 3 büyüklerde forma giyen ilk Türk futbolcusunuz. Bunu genç yaşınıza rağmen başardınız, bu durumun genç olduğunuzdan üzerinizde herhangi bir dezavantajı oldu mu?
Olmadı, dezavantajı olmadı. Aksine avantajı oldu. Ben Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra Kocaelispor’a gittim.
“O ZAMANLAR BU TARZ TRANSFERLER HOŞ KARŞILANMIYORDU”
Saffet Sancaklı: Kocaelispor’da da çok büyük çıkış yakaladık hem kulüp olarak hem de kendi adıma. Daha sonra da Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde oynuyordu, gol sıkıntısı çekiyordu. Transfer ettiler beni, sonra Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra ben yine Kocaelispor’a geri döndüm. Çünkü Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye veya Galatasaray’dan Beşiktaş’a veya Beşiktaş’tan Fener’e transfer olmak o zamanlar çok aykırı karşılanıyordu. Yani kıyamet kopuyordu. Ben Kocaelispor’a döndükten sonra tekrardan goller atmaya devam ettim. Sonra bana Fenerbahçe transfer teklifi yaptı aklımızda yokken üç büyüklerde oynayan ilk futbolcu oldum, Türkiye tarihinde. Bana çok büyük moral verdi yani, hala daha onurunu yaşıyorum. Bir yerde oldum mu işte diyorlar ki: Üç büyüklerde oynayan ilk futbolcu, bu da bir daha olamayacağı için bu ilklik hep bende kalacak yani. 1000 sene de geçse bu güzel onur benim ismime yapıştı. Hiçbir zaman dezavantajı yaşamadım, avantajını yaşadım. Takdir etti insanlar. Yani 1.ligde oynamak önemli bir şey, büyük kulüpte oynamak çok önemli bir şey. Üçünde de oynamak çok çok ekstra bir şey. Çok şükür Allah’ıma şükürler olsun bize nasip oldu.
E.A: Kocaelispor tarihinin en golcü futbolcususunuz. Yıllar geçmesine rağmen bu rekor kırılamadı. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Saffet Sancaklı: O rekor kırılmaz, ligde, kupada en çok gol atan, En çok milli olan futbolcuydum. O rekorlar kolay kolay kırılmaz bir daha Kocaelispor’da. Kocaelispor sadece futbol takımı değildi, Kocaelispor Kocaeli şehriyle öyle bir bütünleşmişti ki, yani oranın büyükşehir olmasına, Kocaeli Üniversitesi’nin oraya gelmesinde Allah rahmet etsin o dönem ki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in büyük payı vardı. biz Sefa Bey’le devamlı büyükşehir olsun, üniversite gelsin buraya devamlı devamlı konuşuyorduk. Şehir bütünleşmişti yani o dönem büyük başarılar elde etmiştik Kocaelispor ölçüsünde.
“MAKİNE FUTBOLUNA DÖNDÜ”
Şimdi o zaman ki futbolla şuan ki futbol arasında fark var. Yani o zamanlar bireysel yeteneğe dayalı oyuncular vardı. Şuan da daha fazla fizik kuvvetine, güce, çevikliğe dayalı bir futbol var. O zamanda seyir zevki doğal olarak yüksekti, şuanda futbol makineleşti. Türkiye’de son 10 yılda yetişen bir oyuncu çıktı o da Arda. Anlatmak istediğim futbol bireysel yetenekten çıktı, makine düzenine döndü. Hep aynı tarz oyuncular, aralarından yıldız çıkması çok zor. Onlarda işte artık 10 yılda bire düştü, ama bizim dönemimizde boşverin büyük kulüpleri Anadolu’ya bile gittiğinizde 2,3 tane çok iyi oyuncu olurdu. Eskiden statlarda yarı yarıya oynanırdı. Ben Beşiktaş’ta oynuyorum, Beşiktaş – Malatyaspor maçı var. Hiç unutmam. Malatyaspor’da bu Ünal Karamanlar falan oynuyor. O dönemde bireysel yetenekli futbolcular vardı, şuanda makineleşti, o yüzden seyir zevki azaldı.
E.A: Kocaelispor ile devam etmek istiyorum. 1990’lı yıllara baktığımızda zaman Türkiye’de rakiplerine kök söktüren, Avrupa’da göğsümüzü kabartan bir Kocaelispor görürken, günümüze baktığımız zaman borç batağında olan ve bu yüzden transfer yapamayan bir Kocaelispor ile karşı karşıyayız. Sizce Kocaeli adına yanlış yapılanlar neydi, bu mali krizden nasıl çıkılabilir?
Saffet Sancaklı: Yanlış şöyle; yanlış yönetenler. Yani şehir takımlarında büyükşehir belediyeleleri, valilik, siyasiler öne çıkarak o kulübü ayakta tutmak zorundalar. Ben de 2006-2007 yılında İstanbulspor başkanlığını yaparken Kocaelispor şampiyon oldu ve, 1.lige çıktı. 2008’de Süper Lig’de oynayan Kocaelispor, 5 yıl üst üste lig düşerek Bölgesel Amatör Lig’e kadar düştü.
“HEDEFİMİZ 2023’E KADAR KOCAELİSPOR’U SÜPER LİG’E ÇIKARTMAK”
Sanayisiyle Türkiye’ye bakan Kocaeli, bir Kocaelispor’a bakamadı. O dönemdeki bütün belediyeyi yönetenler, kulübü yönetenler her birlikte suçlu. Yani bunu sadece bunun yüzünden oldu diyemeyiz. Şuandaki durumu da şu, bu sene biz de bir kampanya başlattık, ve Kocaelispor’la ciddi anlamda ilgilenmeye başladım şahsen. Çünkü benim ilgilenmem lazım, ama daha önceki durumlarda borçlar o kadar uçurumdaydı ki, şahısların yönetmesi mümkün değildi. O bu derken şuan 10 milyona düştü borcu, inşallah 10 milyonu bir şekilde çözeceğiz. Kocaelispor’u benim isteğim şu, 2023’e kadar yani seçimlere kadar Kocaelispor’u yeniden Süper Lig’e çıkarmak. Ve hak ettiği yerde olmasını sağlamak. Yeni statta yapıldı. İnanılmaz ilgi ve alaka var. Ben 2023’e kadar Kocaelispor’un Süper Lig’e çıkması için elimden geleni yapacağım.
E.A: Kulüplerimizin mali yapısı ortada. Bu durumuma gelmemizde yüksek bedellerle yapılan yanlış transfer hamlelerine ek olarak, futbolcu transferlerinde menajerlere ödenen yüksek komisyon ücretleri gösterilebilir. Kariyerinde zirveyi görmüş futbolcuların yüksek bedellerle transfer edilmesini nasıl buluyorsunuz?
“AMA BENİM MİLYAR DOLARLARIM VAR”
Saffet Sancaklı: Şimdi Türk futbolunu yönetenleri söyleyeyim size, tamamen yönetim yanlışlığı bu duruma gelmesinde. Şuan da size rakam vereyim 4 tane büyük kulübün borcu şuan ki parayla 12 milyar lira. Faizler %35 – %40 yani bu kulüplerin yıllık ödeyeceği faiz 5 milyon lira, gelirleri de bunun 4’te 1’i ya da 3’te 1’i, mesela şimdi 12 olan seneye 15, seneye 20… bu hep yanlış yönetim, yanlış yönetilme. Ve şöyle söyleyeyim Türkiye’de 18 kulüp var ortalama 20 yöneticiden 360 yönetici mi yapar. Bir alt ligde de o kadar, bir alt ligde de o kadar derken 1000 kişi yönetiyor Türk futbolunu, yani üst düzeyden bahsediyorum. Araştırma yapın içlerinde bir tane milli futbolcu yok. Futbolun dışındakilerin yönettiği bir futboldan ne bekleyebilirsiniz ki? Menajere ödenen ücret, oraya ödenen para falan bunlar hep ayrıntı. Bu kadar yabancı olur mu, hep ayrıntı. Ana problem içerisinde problem bunlar. Ama asıl problem benim bu söylediğim, futbol dışındaki insanların gelip çökmesi, holding sahiplerinin güç savaşını kulüpler üzerinden yapması. İhale savaşları, iş alma, güç, koltuk yani adamın 1 milyon doları var ama hiç kimse yolda “Aaa Ahmet abi” demiyor. Ama bir kulüp başkanı oluyor herkes vay başkan hoş geldin beş gittin hazır ol da duruyor. Güç savaşlarını kulüpler üzerinden yapıyorlar. Ben de buraya geldiğimden beri bunu kırmaya çalışıyorum. Bunların hepsini göndereceğiz Türk futbolundan. UEFA, FIFA’nın kriterleri var getirip uygulayacağız Türkiye’ye, %10 %20 değişebilir. Anayasayı yazacağız kırmızı kaplı kitabı, bir şey oldu mu adam diyor ki: “Ben kulüp başkanı olmak istiyorum ya da kulüp başkanı olmak istiyorum.” Bir dakika 63.sayfayı açıyorsun kriterler var. Beyefendi sizin kriterleriniz tutmuyor. Ama benim milyar dolarım var, git ailenle ye o milyon doları. Başkan olamayacaksın anladın mı?
Bu sistemi kurduktan sonra kim başkan olmuş falan fark etmez. Bakın söylüyorum size kulüpler yakında konkortado ilan edecek. Bittiler çünkü, deniz bitti. Koskoca Ali Koç, Türkiye’nin en zengin adamı diyor ki Fenerbahçe’de marttan sonrası yok. Türkiye’nin en zengin adamı kulübe müdahale edemiyor. Kulübün geldiği noktayı anlayın yani. Koskoca Fenerbahçe…
E.A: Normal bir vatandaş %35’e varacak kadar vergi öderken, futbolcuların %15 oranında bir vergi ödüyor. Sizce bu konuda bir düzenleme yapılmalı mı?
Saffet Sancaklı: Oyuncular vergi ödemiyor zaten. Oyuncular gelip net anlaşıyor. Onu kulüplerin ödemesi şeklinde anlaşılıyor, çoğu kulüpte bu vergiyi ödemiyor.
“BİZİMKİLER %15 VERGİYLE BATIYOR!”
3 5 sene de bir de burada mecburen af çıkartıyorlar mecliste, kulüplerde böyle devam ediyor. Şimdi kulüpler gelip diyor ki Spor Bakanlığı’na, toplanıyorlar %15 vergi çok batıyoruz. Ben de soruyorum Almanya’da vergi kaç biliyor musunuz? %50! Almanya’da hiçbir kulüp batmıyor vergi verirken? Bizimkiler %15 vergi verirken batıyor, onu da vermiyorlar. Anlattığım bu güç savaşı, sistem bozukluğu, bir çukur düşünün ağzına kadar batağa batmış. Biz neyi konuşuyoruz? Akşam penaltı verdi mi vermedi mi, antrenör yanlış yaptı falan. Kurutma makinesiyle, biz o devasa bataklığı kurutmaya çalışıyoruz olmaz. Kanserli hastayı sadece morfinle iyileştiremezsiniz.
E.A: Her sezon olduğu gibi bu sezonda yabancı sınırı konuşuluyor, sizce yabancı sınırı getirilmeli mi?
“50 TANE OYUNCU ÇIKAR SERBEST SONRA BIRAK”
Saffet Sancaklı: Fatih hoca dedi ki Türk futbolunu kurtarma projesi altında 14 tane yabancı futbolcuyu serbest bırakın. Türk futbolcuların fiyatlarını da düşüreceğiz, güzel. Fransa, İngiltere, İspanya’da da böyle ama öyle kriterler var. Bir kere orada altyapı var oyuncu fışkırıyor. Sen şimdi Türkiye’de Türk futbolcuların fiyatını düşürmeye çalışıyorsun Burak 4.5 milyon euro alıyor, Selçuk 30 küsür yaşında 3.8 alıyor euro olarak. Sen fiyatları düşüremedin zaten. Mesela İngiltere’de yabancı futbolcu alacaklar yazmış, son 2 senede milli takımının maçlarının %70’inde ilk 11’de oynamış olacak, şu kadar yaşın altında olacak gibi gibi kriterleri var. Biz koyalım kriterleri buyursun gelsin yabancı. Sınırlama getirsen ne olur getirmesen ne olur milli takıma oyuncu bulamıyorsun. Problem sistemde. Alt yapıdan 50 tane oyuncu çıksın o zaman bırakabilirsin futbolcuyu.
E.A: Siyasi kariyerinizin ardından yeniden futbolun içerisinde olmayı, TFF Başkanı olmayı düşünüyor musunuz?
Ayın 14’ünde Spor Bakanlığı bütçesinde ben konuşacağım parti adına ben konuşacağım takip edin. Ben Türk futbol tarihinde en fazla gol atan 10-15 futbolcudan biriyim, 3 büyüklerde forma giyen ilk Türk futbolcuyum. Mesela PTT Ligi’nde gol rekorunu kırmışım hala daha yıllar geçmesine rağmen kırabilen olmamış. Geçen sene gördüm Gomis 7 hafta üst üste gol atmış, 9 hafta üst üste gol atma rekoru da bende. Ben bu zamana kadar TFF seçimlerinde daha delege olamadım. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürü delege. Millet bıktı artık bunlardan. Ben de milletvekiliyim anlatıyorum. Aslında toplumun söylemek istediğini söylüyorum. Toplum söyleyemiyor kim söylese kafasına vuruyorlar. Ben MHP Milletvekiliyim, yıllarca milli takım kariyerim var. Benim siyasete girme sebeplerimden biri de Allah nasip ederse, MHP iktidarında spor bakanlığı yapmak. Bu 35-40 yıllık birikimin benimle birlikte toprağa gitmesi bu ülkenin hayrına bir şey değil. Ben bu bilgiyi bu vizyonu, Türk toplumuna geri vermem lazım ki, bu bilgi benimle ölüp gidecek. Onun için Allah nasip ederse spor bakanı olmak istiyorum. Sadece futbola değil tüm Türk sporuna müdahale etmek istiyorum çünkü hepsi aynı durumda.
E.A: Türk futboluna yeni bir soluk; hakeme yardımcı olması ve hata oranını minimum seviyeye indirmesi için getirilen VAR sistemi hala daha istenilen seviyeye gelmiş durumda değil. Dünyanın en iyi ligi olarak gösterilen Premier Lig’de bile VAR sistemi yokken erken davranmış olabilir miyiz?
Saffet Sancaklı:
“FUTBOL MAÇLARI ARTIK 90 DAKİKA DEĞİL”
Ben bir kere prensip olarak, genel olarak video hakem sistemine zaten karşıyım. Türkiye’de hepten karşıyım. Karşı olma sebebimi söyleyeyim. Futbolun kendi dinamizmi var. Tam olarak kimse açıklamıyor ama herkes izliyor. Bugün futbolda ofsaytı kaldırın futbolda kimse futbol maçı seyretmez. Futbol hatasıyla, teknik direktörüyle, futbolcusuyla dinamik bir şey. Şimdi ben bu hafta Beşiktaş – Galatasaray maçına gittim, ilk yarı 6 dakika ikinci yarı 6 dakika fazla oynandı. Artık futbol maçları 90 dakika değil haberiniz olsun. Futbol maçları 100-110 dakika yani kural değişti bilmiyorsanız söyleyeyim yani. VAR sistemini bile Türk işine çevirdiler, kaosun içine soktular. Bu hafta ki Beşiktaş maçında mesela, frikik atıldı futbolcunun eline çarptı yanılmıyorsam penaltı 3 dakika sonra atıldı. Herkes bekliyor işte, tribünler de bekliyor, sahadaki oyuncularda bekliyor, herkesin teri kurudu. Hakem gidiyor içeri, geliyor bilmem ne. Siz düşünebiliyor musunuz ki, federasyon hakem kararlarını açıklıyor. 2 gün önce açıklanıyor hatta yanılmıyorsam. VAR hakemini neden açıklamıyorlar? Neyden korkuyorsunuz kardeşim? VAR hakemi dediğin hakemde Süper Lig’de maç yöneten hakemlerden birini koyuyorlar oraya. Açıklayamıyorlar, nasıl bir baskıdaysalar, nasıl bir panikteyseler… 4 tane hakemi açıklıyorsun VAR hakemini de açıkla. Ben bu VAR sistemine genellikle dünyada karşıyım. Diyecekler ki adaletli oluyor; tamam arada oluyor; ama o adaletsizlik bile o kaos bile futbolun bir dinamizmi, hatasıyla sevabıyla futbolu kendi haline bırakın diyorum.
E.A: Mevcut kamuoyunda TFF’ye karşı ciddi bir güvensizlik söz konusu. Böyle bir ortamda sizce TFF neden istifa etmiyor?
Saffet Sancaklı: O koltuklar bırakılır mı ya (gülüyor) o koltuklar güzel koltuklar yani, havası olan koltuklar. Yani bir futbol federasyonu başkanı düşünün hiçbir stada maç seyretmeye gidemiyor. En son sayın cumhurbaşkanı 3-4 ay önce Beşiktaş’ın bir Avrupa Kupası maçına gitti, futbol federasyonu başkanı yanında yoktu, niye biliyor musunuz? taraftardan tepki gelecek.
“PEKİ ALİ DÜRÜST DİĞERLERİNİN HAKKINI KİM SAVUNACAK?”
Peki geçen gün Ali Dürüst ikinci başkan istifa etti, benim güvenim yok bunlara kardeşim bu ne rezillik falan dedi. İki sonra demeç veriyor diyor ki, “Federasyona ve başkana güvenim tamdır” daha faciası Galatasaray’ın çıkarlarını korumak için istifamı geri alıyorum. Sonradan da iki hakemin hayatı kayıyor, sonra da Kulüpler Birliği’nden 17 kulüp Galatasaray’a karşı deklarasyon yayınlıyor. Peki Ali Dürüst, sen Galatasaray’ın haklarını savunuyorsun da, Antalyaspor’un, Ankaragücü’nün, Kayserispor’un, Trabzonspor’un haklarını kim savunacak?
Eğer TFF istifa edip yerine aynı tarz Mıldırım Demirören gelecekse hiçbir anlamı yok.
Saffet Sancaklı: Yanılmıyorsam Türkiye’de 18 milyon öğrenci okula başlıyor, 30 milyon genç nüfus var. Bu Avrupa’da oynayan çocuklar olmasa sen milli takım çıkartamıyorsun, çıkarttıklarında bu kadar zaten. O zaman demek ki sistemde bir sıkıntı var. Yani siz her sene 80 milyon nüfuslu ülkede 50 tane oyuncu çıkartamıyorsanız, hem de ne zaman yapamıyorsunuz bunu biliyor musunuz? statlar var, kapalı salonlar var. Tesis olarak Türkiye şuan en iyi durumda ve başarısızlık var. Nedeni ne bunun? demek ki peygamber efendimizin dediği gibi ‘ehli insanların’ elinde değil.
Yani şimdi diyorlar ki Lucescu yüzünden. Lucescu ne yapsın? 20 tane Lucescu 10 tane Guardiola, 5 tane de Mourinho getirin hiçbir şey olmaz. Onun için sistem arkadaşlar, ya dünyanın gelişmiş ülkelerindeki gibi FIFA ve UEFA kurallarını getirip koyacağız, adaletli şekilde hiçbir kulüp ayrımı yapmadan. Yöneticileri de TUSİAD’dan değil en azından bir kısmını futbolun içinden gelen ve oradaki yöneticilerin hiçbirinin devletle işi olmayacak, bağlantısı olmayacak. Yani devletle işi olan, medyası olan, gaz şirketi olan, inşaat firmaları olan, devletin işlerini yapan adamlarla olmaz. Mesela bir de şöyle bir durum var, bugün diyelim ki Nihat Özdemir var 2.başkan o da Fenerbahçe kontenjanından yönetici. Nihat Bey’in bildiğim kadarıyla en az 12 ülkede işi var. Türkiye’nin de devasa projelerini yapıyor. Hangi
Zamanı da bulacak gelip Futbol Federasyonu’na gelip, geleceğiyle ilgili konsantre olacak çalışmalar yapacak, çözüm üretecek? Öyle bir zaman yok.
Haberin Kaynağı: diyagonal.net Özel Haber | Kaynak göstermeden kullanılmaması rica olunur.
Muhabir: Emirhan Alkan
Görüntü Yönetmeni: Mehmet Can Balıkçı
Ses: Zafer Kaan Koçal
Foto: Sevgi Çeri