Sayısız rekoru bulunan milli atletimiz Şevval Ayaz, Diyagonal Dergi’den Sergen Küçük’ün sorularını yanıtladı.
Sergen Küçük: Atletizme başlayışın nasıl oldu, seni kim, nerede bu işe yönlendirdi. Bize biraz kendinden ve atletizm hikayenden bahseder misin?
Şevval Ayaz: Beşinci sınıfta beden eğitimi öğretmenim, okulda sınıflar arası koşu yarışması düzenledi ben birinci oldum ve bende bir ışık olduğunu, bunu daha profesyonel yapmamı söyledi, ailemle görüştü, beni kendini eğiten hocasına yönlendirdi.1 Nisan 2012 günü Nevin Yanıt Atletizm pistine gittim ve şu an ki antrenörüm Fahri Özen’le tanıştım o günden bugüne kadar birçok başarıya imza attım.
Sergen Küçük: Bir gününün nasıl geçtiğinden bahsetsen neler söylersin?
Şevval Ayaz: Sabah 07:30’da kahvaltı yapıyorum. En az 2 saat sonra antrenmana başlıyorum. Antrenman biter bitmez öğlen yemeğini yiyorum. Yemekten sonra en az 2 saat dinleniyorum, geriye kalan zamanda da ders çalışıyorum, kitap okuyorum, resim, origami, puzzle gibi aktivitelerle günümü değerlendiriyorum. Sonra akşam yemeği yiyorum. Yemekten sonra kaslarımın onarımı ve yenilenmesi için tedavi ya da masaj oluyorum, sonrasında da uyuyorum.
Sergen Küçük: Daha önce, ilk zamanlarında annenin senin peşinden çok koşturduğunu ve sana çok destek olduğunu belirtmişsin. Ailenden destek aldığın aşikar, bize o zamanlarından biraz bahseder misin, yakın çevren bu konuda seni yeterince destekledi mi?
İKİ GÜN SONRA PES EDERSİN, YAPAMAZSIN DEDİLER
Şevval Ayaz: Çevremdekiler, bu ne ki bayan yapar mı böyle şeyler, sen yapamazsın, iki gün sonra pes eder bırakırsın dediler ama ailem beni, her zaman destekledi. Arkamda durdular. Evimiz çok uzaktı, antrenman sahasına her gün annemle birlikte iki dolmuş değiştirerek gidiyorduk. Çıkışlarda da babam almaya geliyordu. Yağmur, çamur, sıcak, soğuk demeden antrenman yapıyordum. Bugünlere gelene kadar çok zorluk yaşadım ama annem ve babam hep beni desteklediler. En iyi ve en güzel anılarımda hep yanımda oldular, ilk rekorumda ailem tribündeydi, benim sevincimi ve çığlıklarımı duydular. Hepimiz için unutulmaz bir an yaşadık.
Sergen Küçük: U-20 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 100 metre engelli yarışında düşerek sakatlık geçirmiştin. Bu sakatlığında da ciddi bir şekilde vücudunda hasarlar oluştu. Normalde genç bir atlet için bu sakatlık, oldukça zor bir süreç olarak görünüyor. Sakatlığını nasıl atlattın, mental ve fiziken tekrar yarışlara nasıl hazırlandın?
YARIŞMA SONRASI MENTAL OLARAK HIZLI TOPARLADIM, ÇÜNKÜ…
Şevval Ayaz: Sakatlık her sporcunun başına gelebilecek bir şey ama bunlardan ders çıkarıp bir kez daha sakatlanmamaya özen göstermeliyiz. Evet, o şampiyona benim için üzücü bir anı olarak kaldı. Çünkü; şampiyonaya giderken 1.sırada olarak gittim ama 100m engel branşının da sakatlanma riskinin de olduğu bir branş yarışmayı önde götürüyorken 7.engele ayağım takıldı ve yere düştüm. Kaburgamda ezikler ve vücudumda sıyrıklar vardı. Yarışma sonrası mental olarak hızlı toparladım çünkü; her sporcuda olabileceğini düşündüm. Kendimi hep motive ettim ve o yarış benim için bir tecrübe oldu, o günden sonra daha başarılı daha hazır ve güçlü hissediyorum.
Sergen Küçük: 13.28 sn’lik derecen ile Türkiye gençler rekorunu kırdın. Aynı zamanda Nevin Yanıt’a ait 13 yıllık 13.45 sn’lik Türkiye gençler rekorunu da kırdın. Daha önce belirttiğin üzere idol olarak gördüğün Nevin Yanıt’ın rekorunu kırmak, seni nasıl hissettirdi. Bize bu başarının sürecinden bahseder misin?
Şevval Ayaz: Bu rekoru kırdığım günü hiç unutamıyorum. Kendime bir hedef koymuştum ve başardım. U-20 Dünya Şampiyonası yarı finalinde seride 2.olarak bitirdim yarışı ama bir an da ekranlarda benden bahsedilmeye başlandı ve skorborda baktığımda 13.28 Ayaz yazıyordu bir çığlık attım ve tribündeki takım arkadaşlarıma koşarak sarıldım. Biraz duygulandım ama kendimle gurur duydum.
Sergen Küçük: Birçok oyuncunun hayalini kurduğu bir takımın sporcususun.Fenerbahçe’nin sporcusu olmak nasıl bir duygu, bu konudaki hislerin neler?
HERKES O FORMAYI TAŞIYAMAZ DİYE DÜŞÜNEREK PİSTE ÇIKIYORUM
Şevval Ayaz: Fenerbahçe Spor Kulübünün sporcusu olmak, onun adına yarışmalara katılmak ayrı bir gurur. Kulübüm bana her konuda güvendi ve her zaman destekledi. Fenerbahçe S.K. şampiyon olan bir takım ben de bu takımı en iyi şekilde temsil ediyorum. Herkes o formayı taşıyamaz ve ben bunu düşünerek piste çıktığımda her yarışı şampiyon olarak tamamlıyorum.
Sergen Küçük: Antrenörün Fahri Özen, daha önce bir röportajında “Şevval’in rekorları böyle erken kıracağını beklemiyordum. Önü açık. Daha iyi derecelerle Türk atletizmine damgasını vuracaktır. Çalışmayı çok seviyor. Kazandıkça kendine güveni artıyor. Daha iyi derece yapmak için hırslanıyor” ifadelerini kullanmıştı. Antrenörünün desteğini aldığın aşikar. Fahri Özen senin için nedir, antrenörünü nasıl anlatırsın bize?
Şevval Ayaz: Canım antrenörüm… o olmasaydı ben bugünlere gelemezdim. 12 yaşımda tanıştık o günden bugünlere kadar birlikte birçok başarıya imza attık. Antrenmanlarda zorlandığımda beni motive etti, düştüm elimden tuttu kaldırdı, beraber güldük, beraber ağladık. Benim her zaman yanımda oldu benim bugünlere gelmemi sağladı. Şu hayatta bir çok şeyi ona borçluyum, üzerimde çok emeği var ve iyi ki benim antrenörüm.
Sergen Küçük: Yarışlara hazırlanırken nasıl bir antrenman programı uyguluyorsun? Yarışlara, müsabakalara kendini nasıl hazırlıyorsun? Bize bu sürecinden biraz bahseder misin?
HER ŞEYİ YAPABİLMEK İÇİN 13 SANİYEM VAR
Şevval Ayaz: Yarışmalara kadar sıkı bir antrenman yapıyorum. Yarışma günü kendimi motive ediyorum ve sevdiğim şarkıları dinliyorum. Tamamen yarışmaları düşünüyorum. Yediğime, içtiğime çok dikkat ediyorum. Çok heyecanlı bir ortam, bütün bir yılın antrenmanını ve her şeyi yapabilmen için 13 saniyem var konsantre olup kendimi yarışa veriyorum.
Sergen Küçük: Ülkemizde atletizme yeterince değer verildiğini düşünüyor musun?
Şevval Ayaz: Evet ama biraz daha destek sağlanabilir. Çok yetenekli sporcular olduğunu düşünüyorum, sadece keşfedilmeyi bekliyorlar.
Sergen Küçük: Henüz atletizm için genç yaşlarındasın. Geleceğe dair hedeflerin ve hayallerinden söz eder misin?
Şevval Ayaz: Her sporcunun hayalidir olimpiyatlar, benimde en büyük hayalleriminden birincisi olimpiyatlarda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında şampiyon olmak. Beden eğitimi öğretmeni olduğumda da yeni Şevval Ayazlar çıkartmak olacak
Sergen Küçük: Senin gibi genç yaşında önemli başarılara sahip, bir çok madalya sahibi olan bir sporcu, bu spora hayal besleyen diğer sporculara ne gibi tavsiyelerde bulunmak ister?
Şevval Ayaz: Kendilerine güvensinler yılmadan usanmadan antrenman yapsınlar ve bir hedefleri olsun. Dengeli ve düzenli beslenmelerini ve en önemlisi uykularına dikkat etmelerini öneririm. Hayattan zevk alsınlar yaptıkları işi yapmış olmak için değil en iyi şekilde yapsınlar.