Beşiktaş, fiyakalı 100.yıl formasıyla çıktığı Hatay deplasmanında fiyakalı bir futbol oynadı. En azından ilk yarı için bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Henüz ilk devresi tamamlanmamış ligde dördüncü teknik adam olarak Beşiktaş’ı bu maça hazırlayan Serdar Topraktepe, seleflerinin denemediği işlere imza atarak ortaya yeni bir düzen koydu. İlk haftadan bu yana “regista” tarzı defans önü oyuncularıyla sahaya çıkan Beşiktaş, bu kez Amartey’i ön libero olarak kullanıp, bu bölgede mücadeleci bir oyuncu tercih etti. Salih ve Amir gibi topla ilişkileri iyi iki isim de sekiz numara olarak hücumları organize etme görevini üstlediler. Burada Salih – Amir ikilisinin birlikte merkez orta saha olarak konumlandıklarında verimlerinin arttığını gördük. Nitekim Hadziahmetovic maçı 2 asistle tamamladı. İptal edilen golü de Salih kaydetti. İleri uca Muleka konumlanmış, kanatlarda da Semih ve Rashica görev almışlardı. Zaynutdinov bir kez daha stoper olarak, üstelik ters ayaklı olduğu sağda oynamasına rağmen yine görevini aksatmadan yerine getirmeyi başardı. İlk devreyi 4’ü isabetli 9 şut atarak tamamlamayı başaran siyah-beyazlılar, topa büyük ölçüde sahip oldukları bu 45 dakikada bir gol buldular. Ofsayt gerekçesiyle iptal olan bir gol ve kalecinin müthiş bir refleksle kurtardığı %100 pozisyon da ilk devrenin önemli anları arasında sayılabilir.
İkinci devrenin ilk 10 dakikalık bölümünde Beşiktaş duran toptan ikinci golü bulunca, rahatlama yüzlerden okunur hale geldi. Bu tür baskı altındaki takımların performansları oyuncuların mental durumları ile daha fazla ilintili oluyor. İkinci 45 dakika daha dengeli bir oyuna sahne olsa da siyah-beyazlılar karşılaşmayı 7’si isabetli 16 şutla tamamladılar. Ev sahibi Hatayspor’un ise maç genelinde 2 isabetli toplam 8 şut attığını belirtelim. Tam da bu noktada Beşiktaş’ın ligdeki dalgalı performans eğrisine dair bir başka tespit yapmamız gerek. Ligin ilk sekiz takımı içinde kalesinde en fazla gol gören iki takım var: Rizespor ve Beşiktaş. Bu iki takım 17 maçta 23’er gol yemişler. Siyah-beyazlılar bu 23 golün 14 tanesini maçların ikinci yarılarında yemiş. Maçların 80 ila 90.dakikaları arasında Beşiktaş’ın yediği gol sayısı ise 6. Kıyaslama bakımından söylemek lazım, Galatasaray ligde 17 hafta sonunda kalesinde toplam 9 gol görmüş. 17 maç sonunda sadece +2 averaja sahip olunması bir yana, maçların bir türlü sonunun gelmemesi, oyuncu grubunun fizik kalitelerinin de yeterli düzeyde olmadığı tespitine ışık tutuyor adeta. Sezon başından bu yana takımın belini büken kas sakatlıklarının sebebi de kamp döneminden yeterli verimin alınamaması. Buna rağmen Rıza Çalımbay göreve geldiğinde kamp isteğine olumsuz yaklaşan oyuncuların, bir an evvel ciddi ve kariyerli bir hoca elinde disipline edilemeleri şart. Başkan Hasan Arat ve futbol şubesinin ivedilikle yeni teknik direktörü belirleyip, sıkı bir kamp programı planlamaları lazım. Bence bu durum transferde yapılacak hamlelerden bile önemli.
Transfer demişken işin o yanına da değinmekte de fayda var. Görünüşe bakılırsa, kadro dışı bırakılan oyuncuların takıma dönüşleri her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Dönmeyeceklerini kabul edersek; bir sağ bek, bir sağ stoper, bir yaratıcı orta saha (10 numara), en az bir kanat ve bir santrfor olmak üzere minimum 5 transfer ihtiyacı gözüküyor. Eh, bunları almak için de eldeki mevcutlarla fazla zarara girmeden vedalaşmak gerekiyor. Bu yönde çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Biliyoruz ama teknik adam belli değilken yapılan bu çalışmalar olsa olsa ön hazırlık olur. Görüyorsunuz ya, mevzu dönüp dolaşıp teknik adam meselesine bağlanıyor. Hasan Arat bugün yaptığı bir açıklamada “Çok yakında yeni hocamızla ilgili açıklama yapacağız” şeklinde konuştu. Şahsi düşüncem, “belki yarın” değil “belki yarından da yakın” gerçekleşmesi her türlü Beşiktaş’ın menfaatine olur. Futbol takımı özelinde yapılması gereken çok iş var ve bu işlere başlayabilmek öncelikle yeni teknik direktörün belirlenmesine bağlı. Takım takviye edilecek, verimli bir devre arası kampı geçirilecek ve ligin ikinci devresinde bir yandan Türkiye Kupası kovalanırken, ligde de Avrupa kupaları sıralamasında kalarak yukarıya elden geldiği kadar yaklaşılmaya çalışılacak. Evet yol haritası engebeli ama bu yol Beşiktaşlıların yolu…