Beşiktaş’ın Alanya macerası iyi başladı, kötü bitti. Aslına bakarsanız, deplasmanda alınmış bir puan kötü olarak tanımlanabilir mi orası tartışılır çünkü Alanyaspor kendi sahasında kolay puan vermeyen bir ekip. Dörtlü savunmaya döndükten sonra sağ stopere kimi yerleştireceğini kara kara düşünmeye başlayan Valerien Ismael, ikinci hafta karşılaşmasına tandemde iki sol ayaklı stoplerle çıktı. Bu durum futbol dünyasında zaman zaman karşılaştığımız bir olay ancak Beşiktaş’ın sahaya sürdüğü iki stoperden hem Saiss hem Emrecan sağa geldiklerinde müdahale ve topla oynama konusunda sıkıntı yaşadıklarını çok açık şekilde gösteriyorlar. Geçtiğimiz hafta yazımızı “Beşiktaş yönetimi için iş bitirici olma zamanı.” cümlesiyle bitirmiştik. Aradan geçen bir haftada Beşiktaş yönetimi bol bol havanda su dövdü. İşi bitirmekten çok işi batırma yönünde ilerlediklerini de söylemeliyim.
Karşılaşmaya iyi düşünülmüş ve çalışılmış bir planla çıkan Beşiktaş, ilk bölümde rakibinin üçlü savunmada kanatlara yardım getirme konusundaki zaafiyetinden faydalanarak Alanyaspor’u adeta sürklase etti. Özellikle Nkoudou’yu Fatih’in arkasına kaçırarak ani ataklarda çok önemli fırsatlar yarattıklarını gördük. Nkoudou ve Ghezzal üzerine kurulan oyuna, mükemmel bir pivot santrfor katkısı sunan Weghorst ile birlikte işler Valerien Ismael’in istediği gibi gitti. Farioli kenarda duruma uyandığında karşılaşma 3-0 olmuştu bile. İşte bu andan itibaren karşılaşmanın hakemi Yasin Kol kendi çalıp, kendi oynamaya başladı. Emrecan’ın ilk sarısı hatalı. Buna mukabil, Alanyaspor’dan Fatih Aksoy’un ilk 45 dakikada, penaltıdan eşitliği sağlayan Candeias’ın ise ikinci devrede oyundan atılmaları gerekiyordu. Neticede 3-0’lık üstünlükle 11’e 10 üstün oynaması gereken Beşiktaş, Yasin Kol’un fecaat hakemliği nedeniyle sahada bir kişi eksik oynamak durumunda kalan taraf oldu. Dost acı söyler atasözünden hareketle, hem Yasin Kol’un kendisine, hem de amiri konumunda bulunan MHK yetkililerine şunu söyleyelim; Yasin Kol ne fizik, ne mental, ne de oyun görüşü anlamında Süper Lig’de maç yönetebilecek yeterlilikte ve yetenekte bir hakem değil. Hele ligin ilerleyen haftalarında, gerilim tavan yaptığında güvenilip sahaya sürülebilecek bir hakem hiç değil. Günden güne marka değeri de Avrupa kupalarına katılan takım sayısı da azalan bu ligin, Yasin Kol gibi hakemlerle düzlüğe çıkabileceğini düşünmek en hafif tabirle saflık olur.
Frikikten yenen golle devreye 3-1 önde giren Beşiktaş, ikinci 45 dakikaya üç değişiklikle ve beşli savunmaya dönerek başladı. Bu düzende Saiss’in partnerleri Necip ve Montero olurken, Boyd da muhtemelen kontratak tehlikesi yaratması için Valerien Ismael tarafından sahaya sürüldü. Ben maç sonrası ipe çekenler kadar katı değilim. Fransız teknik adamın pragmatik bir yaklaşımla sahasında bekleyerek maçı bitirebileceğini düşündüğünü sanıyorum. İki farklı skor üstünlüğü ve takımının 10 kişi kalması göz önüne alındığında alınabilecek bir risk. Öte yandan skor tabelasının futbolda her anlamda belirleyici olduğunu unutmamak gerekiyor. Kendi kalenize atacağınız bir gol ve bir penaltı ile tüm taktik kurgunuz çöpe atılabilir. Tıpkı Alanyaspor karşısında olduğu gibi. Esasen Valerien Ismael’in temel sıkıntısı, oyuncuların antrenman/maç karakterlerine henüz tam anlamıyla vakıf olmaması. Örneğin; Boyd’un bir antrenman yıldızı olduğunu, maçlarda ise sevimli hayalet Casper’a dönüştüğünü bilse muhtemelen bu zarı atmazdı. Keza Kenan’ın müthiş fiziğinin altında cüce bir futbolcu barındırdığını da henüz anlamış değil. Bu nedenle zor anlarda kimlere güveneceği konusunda çok daha seçici olması gerekiyor.
Farioli’nin Beşiktaş’ın beşliye dönmesinden sonra kendi temel formasyonundan vazgeçip dörtlü savunmayı tercih etmesi elbette beklerin bindirmeleriyle Masuaku ve Rosier’i ikiye birlerle oyundan düşürmek içindi. Bu plandan %100 verim alamasa da sahadan istediği sonuçla ayrıldığı için onu da kutlamak gerekiyor. Beşiktaş açısından gecenin kazancı hiç şüphesiz Berkay Vardar. Genç futbolcu sakatlanana kadar hem orta alanda istenen sertliği sağladı hem de topu dinlendirme konusunda önemli katkı sağladı.
Netice itibariyle Alanya’da pek çok yanlışın bir araya gelmesiyle enteresan bir gece yaşadık. Yanlışların en büyüğü elbette fiyasko hakem yönetimiyle Yasin Kol’a ait. Daha sonra pragmatik davranmaya çalışırken yanlış isimlere güvenen Valerien Ismael’in hataları söz konusu. Ve elbette ligin ikinci haftası oynanırken hala transferde papatya falı açmakla uğraşan Beşiktaş yönetiminin bu puan kaybında rolü var. Eh, bu kadar hatanın bir araya geldiği yerde Beşiktaş bir puanla Alanya deplasmanından dönüyorsa, öpün de başınıza koyun.