Beşiktaş taraftarı uzun zamandır misafir muamelesi görüyor. Bu muamelenin sonunda da önüne koyulan yemeği hazırlayan yöneticisi, medyası, sosyal medyası, teknik heyeti taraftarı işin tartışmalı kısmında (ama bilerek ama bilmeyerek) tutarak kendilerince bir yemek pişirdiler. E misafir de onca lakırdı sonrası umduğunu değil bulduğunu yiyor.
Peki Tüzük Tadil ve Divan Kurulu toplantılarının gölgesinde çıkılan önemli maçta Beşiktaş taraftarı neden çıkan yemeğin tadından memnun değil? Malzeme mi yoksa yemeği hazırlayan ustaların becerisi mi buna sebep? Artık bu soruların net cevapları dahi taraftarın açlığını, yorgunluğunu gidermez. Artık taraftar bulduğunu değil bunca masrafa ve beklentiye umduğunu yemek istiyor.
Gelelim dün önümüze koyulan tabağa. Maç önünde yayıncı kuruluşun röportajında Şenol Güneş ‘’Kendi oyunumuzu oynayacağız’’ yorumunu yaptı. Rakibe karşı alınması gereken önlemler ve rakibin ne oynayabileceği belki hiç olmayacağı kadar netti. Maçta da bunlar gözüktü. Beşiktaş ın kendi oyunuyla verebildiği refleksler ise düşük kaldı. En öngörülebilir ve henüz oyunu çeşitlenmemiş haliyle bile Trabzonspor üstün gözüktü hem de %30 luk topla oynama oranı ve sayısız uzun topla. Oysa elindeki malzemeden en iyisini çıkarabilecek, bu mutfakta da yıllarca çalışmış bir şef aşçı olarak gelmişti Şenol Hoca bu takıma. Skorlar fena da gitmemişti ama dün ortaya net bir manzara çıktı.
Acabalarla dolu malzemelerin alımında da onayı olan Şenol Güneş yapılan 12 transferler ve milli ara sonrası daha önce oynattığı topa hakim olma oyunuyla yenik düştü. Dünkü maçın özelinde takımın görüntüsü üzmüştür ama taraftarı asıl üzen de budur. Tam 25 dakika kaleci ve stoperlerle oynadığı uzun toplar sonrası oyunu kanatlara indiren Trabzonspor un oyunu basit de olsa rakibe göre bir B planına getirdiği ve ilk isabetli şutunu dakika 82 de atan Beşiktaş ın ligin geri kalanında rotasyon dahi yapsa bunu oynamaması gerektiği ortadadır.
Dün özelinde hiçbir oyuncu ismi üzerinden eleştiri oyunun kendisine yorulmayan kafayı gizleyemez. Bu kafa taraftarda yeni bir fobi yaratmıştır. Takım kötü bir sinyal vermiştir. Teknik heyetine güvenmekten öte köy bulamayan taraftar misafir değil ev sahibidir. Bulduğunu değil umduğunu yemelidir. Bu umudu yeşertmesi gerekenler de ligin geri kalanı için çok daha özenli olmalıdır.